"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1631 Esas, 2023/1520 Karar
DAVA TARİHİ: 18.10.2016
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ:...(Adıyaman) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/306 Esas, 2019/61 Karar
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Adli yardım talebi temyiz yoluna başvuru sırasında istendiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, davalının adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
Adli yardım 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.
Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebini içeren dilekçe ile ekindeki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu yönünde kanaat oluşmadığından, adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.06.2024 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı idare vekili Avukat ... ve davalı vekili Avukat...(Yetki Belgesi) gelmişlerdir.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Adıyaman ili, ...,...köyü 110 ada 18 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.04.2019 tarihli ve 2018/306 Esas, 2019/61 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 09.04.2019 tarihli ve 2018/306 Esas, 2019/61 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli ve 2019/2551 Esas, 2021/2282 Karar sayılı kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine, resen İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak vekalet ücreti hükmü yönünden düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2021 tarihli ve 2019/2551 Esas, 2021/2282 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; aynı kamulaştırma kapsamında...(Adıyaman) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/362 Esas, 2019/89 Karar sayılı dosyasında dava konusu taşınmaza yakın konumdaki 110 ada 17 parsel sayılı taşınmaza 18.10.2016 değerlendirme tarihi itibarıyla 91,76 TL/m² değer biçildiği ve bu bedelin Dairemiz denetiminden geçerek onandığı gözetildiğinde, bu bedelden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile...İlçe Tarım Müdürlüğü verilerine göre sulu tarla niteliğindeki dava konusu taşınmaza bilimsel yolla değer biçen bilirkişi raporunda herhangi bir isabetsizlik görülmediği belirtilerek davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin 1.342.665,52 TL olarak tespitine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bilirkişilerce kavak metreküp fiyatı artırılarak hatalı ve yanlı hesaplama yapıldığını, acele kamulaştırma dosyasında ceviz ağaçlarının yaşının 4-5 olarak alındığı halde hükme esas alınan raporda 9-10 yaş alındığını, ağaç verimlerinin yüksek hesaplandığını, ceviz ve kavağın çok yıllık bitkiler oldukları gözetilmeden tek yıllık ürün alınıyormuş gibi hesaplama yapıldığını, objektif değer artışı olamayacağını, hatalı hesaplamalar yüzünden kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu, idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bloke bedelin dosyanın karara çıkmasına kadar çekilemediğini, ayrıca bankada %4-5 faiz oranı ile bekletildiğini, enflasyon karşısında bankanın uyguladığı faizin düşük olduğunu, taşınmaza dava tarihine göre değer biçildiğini ancak ödeme tarihine kadar tespit edilen bedelde değer kaybı oluştuğunu, bu durumun mülkiyet hakkını ihlal ettiğini, ödeme tarihine göre enflasyon oranında belirlenecek değer kaybının da ödenmesi gerektiğini, davanın dört ayda sonuçlanamaması nedeniyle hükmedilen yasal faizin yetersiz olduğunu, kamulaştırma bedeline bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizinin uygulanması gerektiğini, enflasyon ve deprem nedeniyle bölgede herşeyin değerinin arttığı halde kamulaştırma bedelinden sağlanacak yararın azaldığını, kavak hesaplaması yapılırken ... ilçesi verilerinin kullanılmadığını, farazi hesaplama yapıldığını, raporda hesap hatası olduğunu, verim ve maliyetlerin de hatalı alındığını, aynı proje kapsamında kavak metrekare değeri 91,76 TL/m² alındığı halde eldeki dosyada 68,10 TL/m² belirlendiğini, enkaz düşülmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın ceviz bahçesi kısmı için hesaplanan bedelin düşük olduğunu, objektif değer artış oranının yetersiz olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kısmen kapama ceviz, kısmen kapama kavak bahçesi niteliğindeki Adıyaman ili, ...,...köyü 110 ada 18 parsel sayılı taşınmazın ceviz bahçesi kısmına 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması uygundur.
4. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Dairemiz bozma kararına uyulmuşsa da, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; 16.05.2022 tarihli ve 2022/262 Esas ve 2022/8573 Karar sayılı Dairemiz kararında aynı kamulaştırma kapsamında...(Adıyaman) 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/362 Esas, 2019/89 Karar sayılı dosyasında dava konusu taşınmaza yakın konumdaki 110 ada 17 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi itibarıyla 91,76 TL/m² değer biçildiği ve bu bedelin Dairemiz denetiminden geçerek onandığı gözetildiğinde, bu bedelden ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde, Dairemiz kararında emsal gösterilen dosyadaki taşınmazın sadece kapama kavaklık niteliğinde olduğu ve o dosyada ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri kullanılarak belirlenen meterekare değerine ulaşıldığı, yine aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan ve 2016 değerlendirme yılı için yakın mesafedeki komşu ...köyünde de kavaklık niteliğindeki taşınmazlara 91,76 TL/m² değer biçildiği ve bu birim değerin Dairemiz denetiminden geçtiği gözetildiğinde hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kavaklık açısından gerek...İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri, gerekse ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri kullanılarak ihtimalli hesaplama yapıldığı gözetilmeksizin gerekçesi açıklanmadan yine bozma kararı öncesinde belirlenen kavaklık bedeline hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.