Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11502 E. 2024/4624 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin emsal yöntemiyle tespitinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak taşınmazın davacı idare adına değil Karayolları Genel Müdürlüğü adına tescil edilip tapudan yol olarak terkin edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/130 Esas, 2021/855 Karar (Birleştirilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/586 Esas sayılı dosyası)

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkin asıl dava ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin birleştirilen davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleştirilen dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare vekili, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ile bir kısım davalılar vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı idare vekili asıl dosyanın dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 751 ada 51 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

2. Davacı ... Birleştirilen dosyanın dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 751 ada 51 parsel sayılı taşınmaza davalı idarenin kamulaştırma yapmaksızın yol yapmak suretiyle el attığını belirterek kamulaştırmasız el atma tazminat bedelinin davalı idareden tahsilini talep edilmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

1.Mahkemenin 21.06.2011 tarihli ve 2010/202 Esas, 2011/298 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. Birleştirilen dosyada ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.06.2014 tarihli ve 2013/524 Esas, 2014/548 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 21.06.2011 tarihli ve 2010/202 Esas, 2011/298 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda; hükme esas teşkil eden bilirkişi kurulu raporunda, somut emsal olarak alınan 1838 ada 2 parsel numaralı taşınmazın 28.01.2008 tarihinde 3.000 TL'ye satıldığı kabul edilmesine rağmen 28.01.1998 tarihi üzerinden değerlendirme yapılıp hatalı endekslemeyle fazla değer belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması, geri çevirme kararı sonrası dosyaya getirtilen belediye başkanlığı yazılarından, dava konusu taşınmazın kadastro parseli, emsal olarak alınan taşınmazın ise imar parseli olduğu anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiğinin dikkate alınmaması, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin onbirinci fıkrasına göre, kamulaştırması yapılan taşınmaz mal tahsis edildiği kamu hizmeti itibarıyla sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verileceğinden istem gibi kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili yerine yol olarak terkinine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince birleştirilen dava yönünden yapılan temyiz incelemesi sonucunda, dava konusu taşınmaza ilişkin bedel tespit ve tescil davası açıldığı anlaşıldığından aralarında bağlantı bulunan davaların birlikte görülmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 06.05.2014 tarihli ve 2013/211 Esas, 2014/205 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 06.05.2014 tarihli ve 2013/211 Esas, 2014/205 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da gereğinin yerine getirilmediğini, bozma ilamında emsalin imar parseli dava konusu taşınmazın kadastro parseli olması nedeniyle düzenleme ortaklık payı oranında indirim yapılması gerektiği belirtildiği, bilirkişi kurulunca bu oranda indirim yapılması halinde dava konusu taşınmazın değerinin çok düşeceği ve sağlıklı sonuca ulaşılamayacağı belirtilerek bu defa... Mahallesi 203 ada 6 parselin emsal olarak alındığı, alınan bu somut emsalin de imar parseli olduğu Dairemizce daha önce incelenen Dairenin 2014/1150 Esas, 2014/3141 Karar sayılı, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/194 Esas, 2013/407 Karar sayılı; Dairenin 2013/12749 Esas, 13494 Karar sayılı, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/437 Esas, 2013/263 Karar sayılı; Dairenin 2014/12924 Esas, 2014/13299 Karar sayılı, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/212 Esas, 2013/410 Karar sayılı dosyalarında bulunan yazılardan anlaşılmış olmakla yine emsal olarak alınan taşınmaz imar parseli, dava konusu taşınmaz kadastro parseli olduğu hâlde düzenleme ortaklık payı oranında indirim yapılmamış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyulduğuna göre bozma gereklerini karşılayacak şekilde bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bozma ilamına uygun düşmeyecek şekilde düzenlenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması, mahkemece tespit edilen ve davacı adına yatırtılan kamulaştırma bedelinin hükümle birlikte davalıya ödenmesine karar verildiğine göre dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitttiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken faizin hangi tarihe kadar uygulanacağının kararda gösterilmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğü adına tesciline, yol olarak terkinine karar verilmesi gerektiğini, bedelin fahiş olduğunu, müvekkil idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın bedeli belirlenirken düzenleme ortaklık payı kesilmemesi gerektiğini, bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.

3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 10 uncu bendinin yeterince açık olmadığını, infazda tereddüte yol açacak şekilde tesis edildiğini, gerekçeli kararın gerekçesiz olduğunu bu hususun adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini, birleştirilen dava yönünden müvekkil idare aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup davalı ... vekili, bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

4. Kamulaştırılarak yol haline dönüştürülen ve bedeline hükmedilen taşınmazın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 999 uncu maddesi uyarınca Karayolları Genel Müdürlüğü adına tesciline, yol olarak tapudan terkinine karar verilmesi gerekirken davacı idare adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin 7 nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı ... vekili ve bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/130 Esas, 2021/855 Karar sayılı kararının;

(2) Numaralı bendinde yer alan '' davacı kurum olan ... adına tapuya kayıt ve tesciline'' ifadesinin çıkartılmasına, yerine ''taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğü adına tesciline, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 999 uncu maddesi uyarınca tapudan yol olarak terkinine'' ifadesinin yazılmasına ve hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.