Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11538 E. 2024/4187 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan kısmın tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen ilk davada tespit edilen muhdesat bedeli, kısmi dava ile istenen miktarı aşan bölümü için açılan ek davada tarafları ve mahkemeyi bağlayan kesin delil niteliğinde olduğundan, ilk dava tarihine göre belirlenen bedele yasal faiz uygulanmasında isabetsizlik görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/621 Esas, 2023/585 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/207 Esas, 2020/403 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından tarafından temyiz edilmekle; kesinlikle süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Mahkemenin 2018/731 Esas, 2019/108 Karar sayılı kararının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, ilk davada 18.000,00 TL tazminat talebinde bulunduklarını, tazminat bedeli olan 767.170,10 TL'den geriye kalan 749.170,10 TL'nin davalıdan tahsili için bu davayı açma zaruriyetinin hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 749.170,10 TL tazminatın ilk dava tarihi olan 12.05.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yerin tescil harici bırakıldığını devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde muhdesat bulunduğuna ilişkin tespitlerin yokluklarında yapıldığını, bu nedenle tespitleri ve tespit sonucu hazırlanan bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini, bulunduğu iddia edilen muhdesatların sonradan kötü niyetli olarak dikildiğini, müvekkil idarece muhdesatlara el atılmadığını, bu nedenle dava açılamayacağını ilk davada hükme esas alınan bilirkişi raporunun resmi verilere uygun olmadığının bu nedenle bu davaya dayanak yapılamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı idare aleyhine açılan davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin ilk dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk davada hükme esas alınan bilirkişi raporunun resmî verilere uygun olarak hazırlanmadığını, bu nedenle açılan bu davaya dayanak yapılamayacağını, ilk dava tarihinden itibaren faize karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçelere göre, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılan ilk davada alınan ve kesinleşen hükmün dayanağını teşkil eden bilirkişi raporunun kısmî dava tutarını aşan bölümü için açılan eldeki ek dava yönünden hem tarafları hem de mahkemeyi bağlayacak nitelikte kesin bir delil mahiyetini almış olması dikkate alınarak, taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde ve muhdesatın değeri ilk dava tarihine göre belirlenmiş olduğundan hüküm altına alınan bedele ilk dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği; ancak davalı idare harçtan muaf hale geldiğinden davacı tarafça karşılanan harçların davacılara iadesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru görülmediği belirtilerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma iddiasını kabul etmediklerini, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi olduğunu, ilk davada hükme esas alınan bilirkişi raporunun resmi verilere uygun olarak hazırlanmadığını, bu nedenle açılan bu davaya dayanak yapılamayacağını, ilk dava tarihinden itibaren faize karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.