"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1495 Esas, 2023/894 Karar
DAVA TARİHİ: 08.12.2015
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ:...3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/285 Esas, 2020/5 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ..., ..., 101 ada 3226, 3231 ve 3234 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idare tarafından teklif edilen bedelin çok düşük olup taşınmazların gerçek değerini yansıtmadığını savunarak taşınmazların gerçek değerinin tespitini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile işbu bedelin ilk karar ile hüküm altına alınan kısmına davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 09.04.2016 tarihinden ilk karar tarihi olan 13.10.2017 tarihine kadar yasal faiz işletilerek derhal davalıya ödenmesine; ikinci karar ile hüküm altına alınan fark bedele ise 09.04.2016 tarihinden ikinci karar tarihi olan 09.01.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilerek karar kesinleştiğinde davalıya ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, hesaplama yapılırken üretim masraflarının düşük alındığını, dava konusu taşınmazlar sulu tarım arazisi vasfında kabul edilmiş ise de sulamanın her mevsim için yeterli olup olmadığının değerlendirilmediğini, % 4 oranında uygulanan kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olmadığını, bilirkişi raporunun usul ve kanuna aykırı olup hükme esas alınamayacağını, hesaplamanın hatalı yapıldığını, hesaplama yapılırken üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağının gözetilmesi gerektiğini, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, fark bedelin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verildiğini, bu durumda işbu bedele karar kesinleşinceye kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; aynı kamulaştırma kapsamında aynı bölgeden Yargıtay'ın temyiz incelemesinden geçen emsal dava dosyalarına göre, kapama elma bahçesi niteliğindeki taşınmazların getireceği net gelirin hesabında...ve Silifke İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin esas alınması halinde ulaşılacak bedelin gerçeği yansıtmadığının anlaşıldığı, hesaplama yapılırken değerlendirme tarihi itibarıyla ..., Tarsus, Aydıncık ve...il ve ilçe verilerinin ortalaması alınması gerektiğini, bu husus gözetilerek yeniden hesaplama yapıldığında elma bahçesinin birim değerinin 58,04 TL/m² şeftali bahçesinin ise 54,00 TL/m² olacağı, bu durumda toplam kamulaştırma bedelinin 237.232,05 TL olarak tespit edildiği, fark kamulaştırma bedelinin davacı idarece depo edildiği gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların net gelirine göre yapılacak hesaplamada ... Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerektiğini, ...-...İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü 2015 yılı elma verilerinin ortalaması alınmak suretiyle yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, şeftali gelirine göre tespit edilen 54,00 TL/m² bedelin, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen 47,15 TL/m² birim bedelden fazla olduğunu, istinaf mahkemesince aradaki farkın açıklanıp gerekçelendirilmediğini, kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmesine yönelik tesis edilen hükmün de hukuka aykırı olduğunu, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Sulu kapama elma bahçesi ve şeftali bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğrudur.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dairemiz yerleşik uygulamasına göre; özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için 2942 sayılı Kanun'un 15 inci maddesinin son fıkrasındaki düzenleme uyarınca, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği gün itibarıyla dekar başına elde edilecek ortalama verime, üretim giderine ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü verilerinin esas alınması gerekmektedir.
5. Buna karşın; dava konusu kapama elma bahçesi niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken...Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü verilerinin gerçeği yansıtmadığı dikkate alınarak, ...-...il ve ilçelerinin 2015 yılı Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verileri ortalamasının esas alınması gerekmektedir.
6. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; değerlendirme tarihi itibarıyla 2015 yılı ......Tarım ve Orman Müdürlüğü İlçe verilerinin dava dosyası içerisinde ve UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda bulunmadığı belirlenmiş olup, karar denetlenememiştir.
7. Buna göre; dava konusu kapama elma bahçesi niteliğindeki taşınmazlara net gelir yöntemine göre değer tespitinde 2015 yılı ...-...il ve ilçelerinin 2015 yılı Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verilerinin ortalaması; kapama şeftali bahçesi niteliğindeki taşınmazlara değer tespitinde ise 2015 yılı...Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü verileri dikkate alınıp, ilgili il ve ilçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri dosya içerisine alındıktan sonra, 2942 sayılı Kanun'un 15 inci maddesinde belirtilen yöntemle oluşturulacak bilirkişi heyetinden alınacak rapor denetlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; denetime imkan vermeyecek şekilde soyut ifadelerle, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir konuda hakimin resen inceleme yapmak suretiyle karar vermiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
8. Kabule göre de; tespit edilen kamulaştırma bedeline davanın dört ay içinde sonuçlandırılmadığı gözetilerek bu sürenin bitiş tarihi olan 09.04.2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak gösterilmesi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.05.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
KARŞI OY
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 Esas, 2004/19 Karar sayılı kararı ve müstakar kararlarında Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest davalara uygulanacağına dair iştirak ettiğim kabulü nazara alınarak; temyiz yoluna başvurmadığı için davalı tarafın açıkça, “faiz başlangıç tarihinin dava tarihinden itibaren olacak şekilde ve yasal faiz’in dışında bir “Faiz”in uygulanmasına” ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26/1 inci maddesinde düzenlenen “Taleple bağlılık ilkesi” kapsamında değerlendirilebilecek bir temyiz talebi bulunmadığından, sonucu itibarıyla katıldığım, Dairemiz Sayın çoğunluğu tarafından verilen “Bozma kararı”nın, “Değerlendirme” bölümünün 8 No’lu bendinde yazılı olan gerekçesine açıkladığım nedenlerle katılmıyorum. 21.05.2024