"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/193 Esas, 2022/454 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesi 719 ada 90 parsel sayılı taşınmazda davacı adına olan tapu kaydına davalı idarenin talebi üzerine 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince şerh konulduğunu, müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtlayan, yasal şartları taşımayan, usulsüz ve hatalı olarak konulan bu şerhin terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilinde her yıl binlerce kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının açıldığını, kamulaştırmasız el atma davalarında "davalıdır" şerhinin konulması yönündeki taleplerinin mahkemelerce kabul edilmediğini, malikin değişmesi durumunda irtifakın tapuda tescilini sağlayamadıkları için kamu zararının önüne geçebilmek amacıyla müvekkili idare yetkisindeki tek imkân olan 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile tanınan imkânı kullanmaktan başka çarelerinin kalmadığını belirterek öncelikle davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davacının şerhin kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne başvurmaksızın dava açtığı gözetilerek davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesini, vekâlet ücreti takdir edilmesi durumunda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesindeki hükümlerin uygulanmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.11.2020 tarihli ve 2020/329 Esas, 2020/1074 Karar sayılı kararıyla davanın kabulü ile şerhin terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2021 tarihli ve 2021/232 Esas, 2021/2328 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu, somut olayda seri davalarda vekâlet ücretine ilişkin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesindeki şartların oluşmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Buna karşın, Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi uyarınca hükmedilmesi gereken vekâlet ücretinin %50'sine hükmedilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın idareye başvurmadan eldeki davayı açtığını, davacı taraf davalı idare aleyhine daha önceden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açmış olup tapu kaydına 31/b şerhinin anılan davaya istinaden konulduğunu, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarında müvekkili idare lehine irtifak hakkının tescilinin, davacıların taşınmazı devir etmeleri durumunda yapılamadığını, bu nedenle konulan şerhin, tescil işlemi yapılıncaya kadar kamu zararının doğmaması için geçici tedbir niteliğinde olduğunu, davacı taraf şerhin kaldırılması için müvekkili kuruma veya tapu müdürlüğüne başvurmaksızın işbu davayı açtığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.