Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11737 E. 2024/3243 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İflas eden bir şirkete karşı, iflas kararından sonra doğan rücu alacağının tahsili için açılan davada hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu alacağın iflas masasına kayıtlı olmayan ve iflas kararından sonra doğan bir alacak olması ve davalının cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmaması gözetilerek, davanın ilk açıldığı mahkeme olan Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2022/417 Esas, 2022/788 Karar

I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR

A. Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.10.2021 Tarihli ve 2021/437 Esas, 2021/506 Karar Sayılı Kararı

Davanın 22.05.2019 tarihinde açıldığı, eldeki dava açılmadan önce davalı şirket hakkında Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.12.2016 tarih ve 2015/483 Esas sayılı ilamı ile iflas kararı verildiği, iflas tasfiye işlemlerinin Ankara 21. İcra (İflas) Müdürlüğünün 2016/37 Esas numaralı dosyası ile yürütüldüğü, iflas masasının oluşturulduğu, bu nedenle, davalı müflis şirkete karşı açılan davanın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 235 inci maddesi gereğince kayıt-kabul davası (sıra cetveline itiraz) niteliğinde olduğu, bu davalarda iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesinin görevli ve kesin yetkili olduğu gerekçesiyle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmiştir.

B. Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.11.2022 Tarihli ve 2022/417 Esas, 2022/788 Karar Sayılı Kararı

Somut olayda dava dışı işçinin iş sözleşmesi feshedilmeyerek asıl işverenden ihaleyi alan yeni alt işveren nezdinde çalışmalarını devam ettirdiği, bu nedenle feshe bağlı alacaklardan olan kıdem tazminatı alacağının sözleşmenin feshinden önce talep edilemeyeceği, dava dışı işçinin 05.09.2018 günü davacı kurumun bünyesinde çalıştığı sırada emekli olduğu, dolayısı ile iflasın verildiği 28.12.2016 tarihinde henüz alacağının muaccel olmadığı, bu itibarla ... alacağın alacaklısı olan dava dışı işçinin halefi sıfatıyla davacı kurumun alacağına ilişkin rücu hakkının iflas tarihinden sonra ve iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte muaccel olduğundan müflis şirketin borcunun masa borcu mahiyetinde olduğu, masa borçlarında ise görevli mahkemenin, ticaret mahkemeleri olmayıp genel hükümlere göre belirleneceği, bu nedenle iddia edilen alacak iflas tarihinden sonra doğmuş olup, davacı ... Üniversitesi Rektörlüğü tacir sayılmadığından ve uyuşmazlıkta mutlak ticari dava niteliğinde olmadığından görevli mahkemenin Bartın Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmiştir.

II. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarının rücuan tahsili istemine ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

1. Farklı Bölge Adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.

2. 6100 sayılı Kanun'un “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19 uncu maddesi şöyledir.

“(1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir.

(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.

(3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir.

(4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.”

3. 6100 sayılı Kanun'un “İlk İtirazlar - Konusu” başlıklı 116 ncı maddesi şöyledir.

“- (1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:

a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.

b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.”

4. 6100 sayılı Kanun'un “İleri sürülmesi ve incelenmesi” başlıklı 117 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir.

“(1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.”

5. 2004 sayılı Kanun'un “Sıra cetveline itiraz ve neticeleri” başlıklı 235 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir.

“Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.”

C. Değerlendirme

1. Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafından dava dışı işçiye, işçi alacaklarından dolayı 26.10.2018 tarihinde ödeme yapıldığı, bu ödemeden önce davalı şirket hakkında Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/483 Esas sayılı dosyasında 28.12.2016 tarihinde iflas kararı verildiği, buna göre rücuen alacağın iflas kararından sonra doğduğu ve iflastan sonra doğan masa alacağı niteliğini taşıyan bu davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır.

3. Dosya kapsamından taraflar arasındaki uyuşmazlıkta kesin yetki durumu bulunmadığı ve davalı tarafça cevap dilekçesi ile birlikte yetki itirazında bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesince sonuçlandırılması gerekmektedir.

III. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.