Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11780 E. 2024/5185 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında, bedelin tespitinde arta kalan kısımda değer kaybının dikkate alınıp alınmayacağı ve taşınmaz üzerindeki yapıların bedelinin kime ödeneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, arta kalan kısımda değer azalışı olup olmadığının tespiti için gerekli incelemeyi yapmadan ve taşınmaz üzerindeki yapıların kime ait olduğunu araştırmadan karar vermesi, eksik inceleme ve yanlış hüküm tesisini gerektirdiğinden, bozmaya karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1681 Esas, 2023/1923 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/351 Esas, 2023/591 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;...Mahallesi 1127 ve 1128 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilinine yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu yerlerin arsa vasfında olduğunu, bedel tespit edilirken kamulaştırılmayan kısımlardaki değer kaybının da hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin yüksek belirlendiğini, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz hazırlandığını, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, taşınmazın emlak değeri ile belirlenen bedeli arasında fahiş fark olduğunu, arta kalan kısımda değer artışı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kaldırma kararı gereklerinin yerine getirilmediğini, bedelin çok düşük belirlendiğini, sunulan emsallerin dikkate alınmadığını, arta kalan kısımda değer kaybının düşük alındığını, itirazların dikkate alınmadığını, keşifte arta kalan kısımda değer kaybı oluştuğunun açıkça tespit edildiğini, iade kararı sonrasında yapılan keşifte yol tamamlanmış olduğundan değer kaybı oluştuğunun ortaya çıktığını, bedele faiz işletilmemesinin hatalı olduğunu, idareye iadesine karar verilen bedelin de hatalı belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen niteliklerine göre tespit edilen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğunu sonucuna varıldığı, taşınmaz üzerindeki yapılara yapı sınıfına ve yaşlarına göre resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payıda düşülerek, ağaçlara ise maktuen değer biçilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki...Mahallesi 1127 ve 1128 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle maktuen değer biçilmesi yerindedir.

3. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu 1127 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan bölümünden arta kalan 6.244.47 m²lik kısmı ile 1128 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan bölümünden arta kalan 4906.17 m²lik bölümlerinde Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı öncesi verilen ilk kararında hükme esas alınan bilirkişi raporunda değer kaybı uygulanmak suretiyle bedel belirlendiği, 28.09.2022 tarihli fen bilirkişi raporunda Karayolları Genel Müdürlüğünün 01.09.2022 tarihli cevabı yazısına göre çekme mesafeleri nazara alındığında değer kaybı olacağının belirtildiği, ancak hükme esas alınan son bilirkişi raporunda taşınmazların kamulaştırılan bölümlerinden arta kalan kısımlarında değer azalışı hesaplanmadığı anlaşılmıştır.

5. Bu itibarla; dava konusu taşınmazların kamulaştırılan bölümlerinden arta kalan kısımların kullanım amacı, yüzölçümü, geometrik şekli ve yola cephesinin kalıp kalmadığı hususu ve karayolları çekme mesafeleri de dikkate alındığında bu kısımlara yapılaşma izni verilip verilmeyeceği, verilebilir ise önceki durumuna göre kısıtlama getirilip getirilmediği hususları ilgili Belediye Başkanlığı İmar Müdürlüğünden sorularak, arta kalan kısımlar ayrı ayrı değerlendirilerek değer azalışı bedeline hükmedilmesi gerekip gerekmediği denetlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

6. Dosya içerisinde bulunan belgelere göre dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kendisine ait olduğu yönünde Ahmet Sarısoy tarafından 26.02.2016 tarihinde davacı idareye dilekçe sunulduğu, bunun üzerine davacı idare vekilince adı geçenin dava dilekçesinde davalı olarak gösterildiği anlaşıldığı halde, Mahkemece taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kime ait olduğu yönünde herhangi bir araştırma yapmadan yazılı şekilde tüm muhdesatın tapu maliki davalılara ödenmesi yönünde hüküm kurulması hatalı olduğu gibi, Ahmet Sarısoy’un karar başlığında davalı olarak gösterilmemesi ve hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalılardan eşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesin,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.