"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/831 Esas, 2023/1532 Karar
DAVA TARİHİ: 11.01.2021
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: ...5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/21 Esas, 2022/148 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle... 1367 parsel sayılı taşınmazın usulüne uygun kamulaştırma yapılmaksızın mahkeme kararı ile davalı adına tesciline karar verildiğini, davalı ... adına kayıtlı 2430 sayılı parsel ile tevhid edilerek 4397 parsel numarasını aldığını, 21.811,00 m² yüzölçümlü 4397 parselin 2.017,00 m²si yola terkedilerek kalan 19.794,00 m²lik kısmının 4398, 4399, 4400 parseller olarak ifraz edilerek ... adına tescil edildiğini, 4400 parsel, 1333 numaralı komşu parsel ile birlikte imar uygulamasına tabi tutularak 567 ada, 1 parsel ile 567 ada 2 parsel numaralarını aldığını, 567 ada 1 parsel üzerinde Belediye Hizmet Binası, 567 ada 2 parsel üzerinde de park inşa edilmiş olup halen kullanıldığını, 4398 ve 4399 parsellerin 4400 parsel ile aralarında yer alan ve daha önce yola terk edilen alanla tevhid edildiğini ve 4781 parsel numarasını aldığını, ...Belediyesi adına kayıtlı 7.231,33 m²lik bu parselin bir kısım hissesinin... Madencilik İnşaat Harfiyat Nakliyat San.ve Tic. Ltd. Şti.'ne devredildiğini, üzerinde ATİRUS AVM ve benzin istasyonu inşa edildiğini ve kat mülkiyeti hükümlerine göre bağımsız bölümler tesis edildiğini, müvekkillerinin murisinin kamulaştırma ve tescil tarihinde ölü olduğunu, yok hükmünde olan bir kararla yapılan tescilin yolsuz tescil olduğunu ileri sürerek belirlenecek tazminat bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçelerinde özetle; göreve, yetkiye, husumete, zamanaşımına, hak düşürücü süreye, taraf ve dava ehliyetine vekâleten itiraz ettiklerini...in vekili ile dava konusu taşınmaza ilişkin müvekkili idare aleyhine tezyidi bedel davası açmış olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, çünkü aynı murisin diğer hissedar olduğu kamulaştırılan taşınmazlar için de (Devebağırtan mevkii kök 406-407-408-409 nolu parseller) tezyidi bedel davası açtığını, öncelikle kamulaştırmasız el atıldığı iddia edilen taşınmaza ilişkin tezyidi bedel davasının görülüp görülmediğinin araştırılmasını ve davacı asillerden birinin dava konusu taşınmazda miras bırakan adına tezyidi bedel davası açılmış olduğu takdirde işbu davanın hak düşürücü süreden dolayı reddedileceğini, davacı kök muris ve asillere ilişkin; davacı yanın müvekkili Belediyeye karşı açmış olduğu iş bu davanın usul ve esasdan reddini, davacı kök murisin mirasçıları Tapu Sicil Müdürlüğüne usulüne uygun beyan vermemiş olduğundan adres doğrultusunda çıkarılan tebligatın tapuya ... ilkesi gereği müvekkil idarece yerine getirildiğini, iş bu dava bedel artırım davası olup yasal süresinde açılmadığını, bu yönüyle de davanın reddi gerektiğini, davacının açmış olduğu davanın usul / esasdan reddine, yasal süresinde ikame edilmeyen davanın süre aşımı yönünden, dava açma ehliyeti yönünden şartları mevcut olmayan davacıların davasının usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) Ek Madde 3 gereğince işlem yapılması gerektiğini, murisin resmi kurumlarda bulunan adresine tebligat yapıldığını, yöredeki bazı taşınmazlara tezyidi bedel davası açmışken bu taşınmaz için açmamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, üç kişilik heyetten alınan raporun geçersiz sayılması gerektiğini, murisin kamulaştırma işlemleri başladıktan sonra satış yoluyla taşınmazı edindiği gözetilerek satış yapanların atik tapusunda halen görünmeleri nedeniyle mükerrer ödemeye sebebiyet verilebileceğini, 7201 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiğini taşınmazlara biçilen değerin fahiş bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın imar durumu ve konumuna göre belirlenen bedelin uygun olduğu, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, yapılan imar uygulmasını tescil aşamasında olduğunu, el atılan kısımların düzenleme ortaklık payı kapsamında olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir; “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmişahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci ve Ek 3 üncü maddeleri
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu kök 1367 parsel sayılı taşınmazın davacılar murisin mülkiyetinden Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.03.1988 tarihli ve 1985/379 Esas, 1988/183 Karar sayılı kararı ile davalı idare adına 16 ncı maddesi uyarınca tescil edildiği anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
4. Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olup 24.12.2019 tarihinden sonra açılmıştır. 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 tarihli ve 30988 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen ek madde 3’ün birinci fıkrasının ikinci cümlesindeki; “…dava tarihi itibarıyla…” ibaresi ve 7201 sayılı Kanun’un 7 nci maddesi ile eklenen Geçici 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “…ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak…” ibaresi 28.07.2023 tarihli ve 32262 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 04.05.2023 tarihli ve 2019/93 Esas, 2023/87 Karar sayılı kararı ile iptal edilmişse de eldeki davanın açılma tarihi gözetilerek; Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasındaki; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan; “… dava tarihi itibarıyla…” ibaresini içeren Ek Madde 3 nazara alındığında davaya konu taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilecek bedelin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosundaki değişim oranları esas alınmak suretiyle “dava tarihi” itibarıyla güncellenmesi sonucu ortaya çıkan bedelin hak sahibine ödenmesi gerekir.
Belirtilen yönteme göre araştırma ve inceleme yapılması gerekirken dava konusu taşınmazın dava tarihindeki bedelini hesaplayan raporun hükme esas alınması bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Somut olayda davanın konusunun (usulsüz kamulaştırma sonrası) kamulaştırmasız el atma bedelinin tespiti ile tahsili istemine ilişkin olduğu ve davada uygulama yapılırken Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının kesin hüküm halini almamış derdest dosyalar yönünden de uygulanmaları gerekeceğinden davaya konu taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri de gözetilmek suretiyle tespit edilecek bedelin TÜİK tarafından açıklanan Yİ-ÜFE Endeksi Tablosundaki değişim oranları esas alınmak suretiyle KARAR TARİHİ itibarıyla güncellenmesi sonucu ortaya çıkacak bedelin hak sahibine ödenmesi gerektiği değerlendirilmekte ise de davacı taraf temyiz kanun yoluna başvurmamıştır.
Hal böyle iken Anayasa Mahkemesinin iptal kararının geriye yürütülemeyeceğinden bahisle eldeki derdest davaya uygulanamayacağı düşüncesiyle güncellemenin dava tarihi itibarıyla yapılması gerektiği yönündeki bozma kararının Değerlendirme başlıklı kısmının 4 No.lu bendindeki gerekçesine katılmıyorum. 09.05.2024