Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11846 E. 2024/5541 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Müşterek methale özgülenmiş bir bağımsız bölümün tapu kaydındaki şerhinin terkini talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bağımsız bölümün tüm paydaşların katılımıyla müşterek methale özgülenmiş olması ve paydaşların iradesi yerine geçilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/600 Esas, 2023/494 Karar

DAVA TARİHİ : 28.04.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/193 Esas, 2020/308 Karar

Taraflar arasındaki müşterek methal şerhinin terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde...Mahallesi ... Sokak 107 parsel sayılı taşınmazda bulunan S3 Nolu bağımsız bölüm hakkında davacılar tarafından davalılara karşı İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/671 Esas sayılı dava dosyası ile izale-i şüyu davası açıldığını, Mahkemenin 07.04.2017 tarihli kararında "müşterek methal kaydının kaldırılması" için tarafına 30 gün süre verdiğini, işbu dava ile söz konusu bağımsız bölüm üzerinde usulsüz olarak yapılmış olan "müşterek methal" kaydının kaldırılmasına 107, 108, 171 ve 172 sayılı parsellerdeki bağımsız bölümlerin tapu kaydındaki kaydın tashihi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yerin ortak mahal olduğu ve sitenin sosyal tesisi niteliğinde bulunduğunu, ortak yer olarak tapuya şerh verilerek ayni hak kuvveti kazandırıldığını, söz konusu villanın tek malikinin talebiyle tapudaki şerhin kaldırılmasının mümkün olmadığının, rızasının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçelerinde özetle; davacının beyanlarını kabul etmedikleri, Tapu Sicil Tüzüğünün 29 uncu maddesi uyarınca yapılan şerhin usulsüz olmadığını, keza 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin son hükmü uyarınca ayrı bir mülkiyet konusu olan parselin veya bağımsız bölümün malik hanesine toplu yapı bünyesindeki bağımsız bölümlere ilişkin ada, pafta ve bağımsız bölüm numarası yazılarak eşyaya bağlı mülkiyet niteliğinde ortak yer meydana getirilebileceği, eşyaya bağlı mülkiyette kişi bir malın maliki olduğu için başka bir şeyin de kendiliğinden maliki haline geldiğini, bu sebeple ne bu taşınmazda ortaklığın satış yolu ile giderilmesinin ne de şerhin terkinin mümkün olduğunu, Tapu Sicil Tüzüğünün 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bütün maliklerin talepleri olmadıkça bu taşınmazların paylı mülkiyete dönüştürülemeyeceğini, bu yönde alınmış bir genel kurul kararı bulunmadığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 698/1 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 29 uncu maddesi uyarınca taşınmaz sosyal tesis olarak kullanılmak üzere sürekli bir amaca özgülendiğinden, eşyaya bağlı mülkiyet olduğundan, tapudaki tescil işlemi mevzuata uygun gerçekleştiğinden davacının taleplerinin haksız olduğunu, tapudaki methal kaydının usulsüz olduğunu belirten davacının işlemi kendisinin yaptığını, böylece kendisini ihbar ettiğini ve verilen vekâletnamelere aykırı hareket ettiğini beyan etmiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme kararı, usul ve kanuna aykırı, yanlış hukuki değerleme sonucu verilmiş bir karar olup kararın kaldırılması gerektiğini, 107 parsel 53 no.lu 21 kişinin müşterek mülkiyetindeki bağımsız villanın 107, 108, 171 ve 172 parsellerdeki bağımsız bölümlere sosyal tesis amacına özgüllendiğini, bu parsel maliklerinin tapu kayıtlarında 107 parsel 53 nolu villa müşterek metal olarak kaydedildiğini, malikler arasında ihtilaflar sebebiyle dava konusu yerin 2014'de kapatıldığını, amacına göre kullanılmadığını ve 6.5 yıldır atıl durumda olduğunu, bu hale göre özgülenme amacının ortadan kalktığını, 4721 sayılı Kanun'nun 1024 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre bağlayıcı sebebin ortadan kalkması sebebiyle tescilin yolsuzlaştığını, dava konusu sosyal tesis 2014 yılında kapatıldığını ve 6.5 yıldır kullanılmadığını ve metruk hale geldiğini, Kasım 2014 tarihinde Green Country Yöneticis... diğer müşterek maliklerin onayını almaksızın buranın kilitlerini değiştirerek kapattığını, malikler arasındaki ihtilaflar sebebiyle kullanılmasının da mümkün olmamasının “bağlayıcı sebeb"in ortadan kalkmasına yol açtığını, İlk Derece Mahkemesinin kanuna aykırı, çelişkili, usulsüz ve gerekçesiz yanlış hukuki değerlendirme ve eksik tahkikat sonucu verilen kararının, kaldırılmasına ve haklı davanın kabulüne, tapu kaydındaki şerhin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın eksik araştırma ve inceleme neticesinde verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu bağımsız bölümün 31.12.2001 tarihinde tüm paydaşların katılımı ile müşterek methal olarak özgülendiği anlaşılmakla, Mahkemece paydaşların iradesi yerine geçilmeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.