Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11894 E. 2024/8029 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tespiti ve davalı idarenin belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında "özel sosyal kültürel tesis alanı" olarak planlanması nedeniyle fiili el atma olmasa da mülkiyet hakkının kısıtlanması sebebiyle kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiği ve bu sebeple taşınmaz bedelinin davalı ... idaresinden tahsiline, fiili el atma olmaması sebebiyle de 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4'üncü fıkrası uyarınca maktu harç uygulanmasının doğru olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2038 Esas, 2023/2359 Karar

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar/Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/477 Esas, 2022/408 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, ..., ... Mahallesi 46173 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında sosyal ve kültürel tesis alanı olarak planlandığını, fiili el atma olgusunun gerçekleştiğini belirterek davacı payı karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargı merciinde çözülmesi gerektiğini, parselin kullanım kararının özel sosyal tesis alanı olarak değiştirildiğinden mülkiyet hakkının kısıtlanması hususundan söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın Etimesgut Belediye Başkanlığının sorumluluğundaki alanda kaldığını, husumet itirazlarının olduğunu belirterek davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin idari yargı olduğunu, dava konusu parselin kullanım amacının özel mülkiyete konu olan özel ve sosyal kültürel tesis alanına dönüştürülmüş olup tazminat hakkının sadece imar planıyla mülkiyeti kısıtlanan taşınmazlar için söz konusu olduğunu, davacının mağduriyetinin bulunmadığını, arsa üzerinde müvekkiline ait tesis bulunmadığını, talep edilen bedelin yüksek olduğunu, emsalin uygun olmadığını, faize ıslah tarihinden itibaren hükmedilmesi ile harç ve vekâlet ücretinin maktu olması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın boş halde olup fiili el atma olmadığı, dava konusu taşınmazın içerisinde bulunduğu bölgeye ait 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planının Etimesgut Belediye Meclisinin 26.06.1995 tarihli ve 79 sayılı kararı ile uygun görülerek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının 01.09.1995 tarihli kararı ile onandığı, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planına istinaden hazırlanan 85035 numaralı parselasyon planının da Belediye Encümeninin 13.02.1996 tarihli ve 2027211 sayılı kararı ile tasdik edilerek 25.09.1996 tarihli ve 3811 yevmiye numarası ile tapuda tescil edildiği ve bu tarihte planın kesinlik kazandığı, parselasyon planı kapsamında dava konusu taşınmazın “sosyal ve kültürel tesisler alanı” olarak ayrılmış olduğu, Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.03.2012 tarihli ve 435 sayılı kararı ile onanan 1/5000 ölçekli ... Planı doğrultusunda 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Plan değişikliği yapıldığı, Etimesgut Belediye Başkanlığının 09.11.2012 tarihli ve 579 sayılı imar planı değişikliği kararının 11.02.2013 tarihinde kesinleştiğinin bildirildiği, mevcut hali ile taşınmazın imar planında "özel sosyal kültürel tesis alanı" olduğu, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2019/4200 Esas, 2020/8464 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi dava konusu taşınmazın uzun yıllardan beri yapılan parselasyon planları ile kamu hizmetine tahsis edilmiş olması ve son olarak özel sosyal kültürel tesis alanına tahsis edilmiş olması nedeniyle fiilen el atılmamış olsa dahi, mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleşmiş olduğu; eldeki davada adli yargının görevli olduğu; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedelinin tespit edilip davalı idareden tahsiline ve taşınmazdaki davacı taraf payının iptali ile davalı adına tesciline dair kararda, aynı bölgede dava konusu parsel ve yakın parseller yönünden yakın ve aynı değerlendirme tarihi itibarıyla tespit edilen birim bedellerin Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay denetimlerinden geçtiği dikkate alındığında, bu bedellerle uyumlu şekilde bilirkişi raporu ile bedel saptandığı; ancak 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen Ek Madde 4’ün son fıkrasında “Bu kanun kapsamında açılan davalarda verilen bedel ve tazminat kararlarına ilişkin mahkeme ve icra harçları davalı idare tarafından ödenmek üzere maktu olarak belirlenir.” düzenlemesi yapıldığı, kanun koyucu tarafından daha önce 09.11.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasındaki fiili el atmalarda maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin 6487 sayılı Kanun değişikliği ile kabul edilmiş olup, bu Kanun halen yürürlükte olduğundan 2942 sayılı Kanun'a eklenen Ek Madde 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında kabul edilen hükümle 04.11.1983 tarihinden sonra yapılan fiili el atmalarda da maktu harca hükmedilmesi gerektiğinin amaçlandığı, bu hususun resen dikkate alındığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurularak, davanın davalı ... Başkanlığı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi ile Ek Madde 1 ve Ek Madde 4 ün üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dava konusu taşınmazın halihazırda yürürlükte bulunan 2013 yılı onaylı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında “özel sosyal kültürel tesis alanı” olarak planlanmış olması nedeniyle, taşınmaza fiiilen el atılmamış olsa dahi mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü yerinde olduğundan Bölge Adliye Mahkemesince düzeltme yapılmak suretiyle, yeniden esas hakkında hüküm kurularak davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

4. Eldeki davada dava konusu taşınmaz hâlihazırda yürürlükte bulunan 2013 onay tarihli 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında özel spor alanında kaldığı ve taşınmaza fiili bir el atma bulunmadığından hukuki el atma nedeniyle taşınmaz bedeline hükmedilmiş olup, 26.11.2022 tarihli ve 32025 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7421 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 4'ün uygulanması doğrudur. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin 2942 sayılı Kanun'un Ek Madde 4'ün son fıkrası gereğince fiili el atmadan bahisle maktu harç alınmasına ilişkin gerekçesi yerinde değilse de sonuç itibarıyla fiili el atma bulunmayan taşınmaza ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince maktu harç alınmasına karar verilmesi yerindedir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... Başkanlığından aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.