Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11969 E. 2024/2795 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve Hazine adına tescili davasında, belirlenen bedelin miktarı, faiz işletilmesi ve fazla ödenen bedelin iadesi hususlarında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, acele kamulaştırma bedelinin mahsubu yapılmadan faiz hükmü kurulması ve fazla ödenen bedelin iadesine ilişkin hükümde infazda tereddüte yol açacak şekilde karar verilmesi hatalı bulunmuş, ancak bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden, karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/279 Esas, 2021/821 Karar

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasında yapılan yargılama sonucu verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı idare, bir kısım davalılar vekili ve davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilleri ile ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, Tuğlacıbaşı ... 592 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar ... ile ... vekili cevap dilekçesinde özetle kamulaştırma bedelinin düşük takdir edildiğini, kamulaştırmadan sonra geriye kalan değerin düşük olacağını, bu nedenle takdir edilen değeri kabul etmediklerini bildirmiştir.

2. Bir kısım davalılar vekili Av. ... kendi adına asaleten, müvekkilleri için vekâleten cevap dilekçesinde özetle, mahkemece yapılan tespite itiraz ettiklerini, belirlenen değerin çok düşük olduğunu taşınmazın Kadıköy'ün en değerli semtinde olduğunu, kamulaştırılacak taşınmazda yaklaşık 10 adet ağaç bulunduğunu, bilirkişi raporunda sadece 1 adet ağaç değerlendirildiğini, sokak lambası ve aydınlatma direği gibi mühdesatların adet olarak eksik ve birim fiyatı olarak düşük gösterildiğini, usul ve kanuna aykırı beyan iddia ve talepleri kabul etmediklerini, delillerinin toplanarak yeni bir bilirkişi heyeti marifeti ile gerek arz ve gerekse mühdesatların işbu dava tarihi itibarıyla gerçek değerlerinin tespiti suretiyle kamulaştırma bedelinin tespitine yasal faizi ile davacı idareden tahsiline karar verilmesini istemiştir.

3.Davalı Vakıf vekili cevap dilekçesinde özetle, taşınmazın 7 dairesinin maliki olduklarını, takdir edilen bedelin düşük olduğunu, idare elamanlarınca düzenlenen tespite göre hisselerine düşen 161.018,00 TL'nın taraflarına ödenmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.04.2008 tarihli ve 2007/117 Esas, 2008/237 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin bloke ettirilerek davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; emsal olarak alınan Kadıköy, ... Mahallesi, 174 pafta, 839 ada 84 parsel sayılı taşınmaza ait satışın Anonim Şirkete yapılan satış olması nedeniyle özel amaçlı olup emsal olarak nazara alınamayacağı, emsalin vergi kaydı taşınmazın vergi kaydından daha düşük olduğu halde, değerlendirme yapılırken taşınmazın daha az değerli olduğu kabul edilmek suretiyle değerlendirme yapılmasının isabetsiz olduğu, bu nedenlerle taraflara emsal göstermeleri için yeniden imkan tanınması gerektiğinden resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 16.09.2010 tarihli ve 2009/385 Esas, 2010/327 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmişse de aynı kamulaştırma kapsamında ve dava konusu taşınmazla aynı bölgede bulunan 151 pafta 592 ada 4 parsel sayılı taşınmaza Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/368 Esas, 2009/430 Karar sayılı dosyasında; 30.01.2008 değerlendirme tarihi itibarıyla m²sine 2.800,00 TL değer biçilmiş ve bu karar Dairemizden geçerek onanmış olup iş bu dosyada Mart 2007 değerlendirme tarihi itibarıyla daha yüksek bir bedel belirlendiğinden güçlü delil niteliğindeki bu miktardan ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan karar verilmesi hatalı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Mahkemenin 07.02.2013 tarihli ve 2012/27 Esas, 2013/51 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılardan Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; mahkeme kararı, dava konusu taşınmazla aynı bölgede bulunan 151 pafta 592 ada 4 parsel sayılı taşınmaza Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/368 Esas, 2009/430 Karar sayılı dosyasında 30.01.2008 değerlendirme tarihi itibarıyla 2800,00 TL metrekare birim fiyatı takdir edilip bu kararın onandığı, bu dosyada ise mart 2007 değerlendirme tarihi itibarıyla daha yüksek bedel belirlendiğinden, ayrılma nedenleri konusunda ek rapor alınmadan hüküm kurulduğundan bahisle bozulmuş ise de Mahkemece bozma kararında açıklandığı şekilde bir inceleme ve araştırma yapılmadan ve kesinleşen dosyadaki fiyattan ayrılma nedenleri açıklanmadan, mütahhitle kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması halinde taşınmazın erişeceği değer gibi soyut ifadelerle Dairemizce değerlendirmeye esas alınmayacak gerekçelerle m² bedeli belirlenmiş olup alınan rapor inandırıcı değildir bu nedenle; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi ve 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, belirlenen kamulaştırma bedeline 14.07.2007 tarihinden karar tarihine kadar geçen süre için faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar

Mahkemenin 26.09.2019 tarihli ve 2014/70 Esas, 2019/244 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

G. Dördüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalı ..., davalı ... vd. ile davalı ... vd. vekillerin temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin 6459 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele davanın açılmasından 4 ay sonrası olan 14.07.2007 tarihinden ilk karar tarihi olan 24.07.2008 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt uyandıracak şekilde ayrıca ve açıkca faize ilişkin hüküm kurulmaması, mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinden, acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan ve idarece fazla ödenen bedelin iadesine ilişkin hüküm kurulurken, bir kısım davalılara ödeme yapılmış ise payları oranında alınarak davacı idareye verilmesine, ödenmemiş kısım için de bankada biriken nemalarıyla birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüte yol açacak şekilde bir kısmının Hazineye irad kaydına bir kısmının ise faiziyle alınmasına karar verilmesi,

hatalı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

H. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Dördüncü Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde idare ve kendi adına asaleten ve bir kısım davalılar vekili ... ve davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belirlenen m² birim fiyatının yüksek olduğunu, faizin hatalı işletildiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Kendi adına asaleten ve bir kısım davalılar vekili olarak ... temyiz dilekçesinde özetle; iadeye konu bedellerin faizi ile iade edilmesine ilişkin hükmün hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin düşük ve iade hükünün hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakta olup davacı idare bir kısım davalılar davalı vakıflar Genel Müdürlüğü vekilleri ile davalı ...'ın aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

4. Tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele davanın açılmasından 4 ay sonrası olan 14.07.2007 tarihinden ilk karar tarihi olan 24.07.2008 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken acele kamulaştırma bedeli mahsup edilmeden faiz hükmü kurulması yerinde değildir.

5. İdarece fazla ödenen bedelin iadesine ilişkin hüküm kurulurken, bir kısım davalılara ödeme yapılmış ise payları oranında alınarak davacı idareye verilmesine, ödenmemiş kısım için de bankada biriken nemalarıyla birlikte davacı idareye iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüte yol açacak şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı idare, bir kısım davalılar, davalı vakıflar Genel Müdürlüğü vekilleri ile davalı ...'ın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare ve bir kısım davalılar vekili ve davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilleri ile davalı ...'ın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının; 1 inci bendinde bulunan "bu bedele" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine" bedelden acele kamulaştırma bedeli mahsup edilmek suretiyle oluşan fark bedel olan 3935,29 TL bedele" ibaresinin yazılması, hüküm fıkrasının 3 ve 4 üncü bendinin hükümden çıkarılarak yerine fazla bloke edilen 36619,74 TL bedel davalı tarafa ödenmişse bankadan çekilmesine kadar işlemiş faizi ile davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, ödeme yapılmamış ise davacı kuruma iadesine'' cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı ... vd. ve davalı Vakıflar Genel Müdürlüğünden peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.