Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11996 E. 2024/4380 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduyla değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2524 Esas, 2023/1624 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/379 Esas, 2022/236 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu...Mahallesi 861 parsel sayılı taşınmaza davalı ... tarafından yol genişletmek suretiyle el atıldığını, taşınmazın el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle;... karayolunun genişletilmesi nedeniyle dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atıldığı iddiası ile kamulaştırmasız el atma davası açılmış ise de davanın usul ve kanuna aykırı olması nedeniyle reddine ve el atıldığı iddia edilen kısım için yapılacak yargılama sonucunda verilecek karar nasıl sonuç doğurursa doğursun 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 999 uncu maddesi gereğince ... adına tapudan yol olarak terkinine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptaline, davalı idare adına yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun 11.12.2017 tarihli ek 2. bilirkişi raporu ile belirlendiğini, taşınmazın m² birim fiyatının bu niteliğine göre hesaplanmamasının hatalı olduğunu, soyut beyanlarla dava konusu taşınmazın 2,25 kat daha düşük değerde olduğu belirtilmiş ise de taşınmazın vasfı ve konumu itibarıyla böyle bir değerlendirmenin kabulünün mümkün olmayacağını, tarla vasfındaki taşınmaza göre arsa vasfındaki taşınmaz değerinin en az iki kat fazla olması gerektiğini, emsal alınan taşınmazın değerinin olduğu gibi uygulanması gerektiğini, raporda belirtilen dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının kabulünün mümkün olmadığını, bozmadan sonra alınan bilirkişi raporlarına karşı yapılan itirazları göz önünde bulundurulmadan rapor tanzim edilmiş olmasının hatalı olduğunu, taşınmazın arsa vasfında olduğunu; ancak bilirkişilerce zirai gelir metoduna göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bilirkişi heyetince belirlenen bedelin çok yüksek olduğunu, bilirkişi heyetince objektif değeri belirleyen gerekçeler kapitalizasyon faiz oranı içerisinde olmasından dolayı tekrar objektif artış uygulanmasının hatalı olduğu, kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artışı oranı belirlenirken aynı nedenlerin göz önüne alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kuru tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmaza bilirkişi kurulunca 2015 yılı verileri esas alınarak net gelirine göre değer biçilmesinin ve bilirkişi kurul raporunda belirtilen taşınmaz özellikleri dikkate alınarak objektif değer artışı uygulanmasının yerinde olduğu, taşınmazın geometrik durumu, yüzölçümü ve karayolu hattının güzergahı dikkate alındığında raporda takdir edilen değer artışı veya değer düşüklüğü oranına dair tespitlerin dosya kapsamına uygun bulunduğu, dava konusu taşınmazın zemin bedeline usulünce değer biçilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tespit edilmesi ve idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline, dava konusu taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.