Logo

5. Hukuk Dairesi2023/11 E. 2023/3394 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, kamulaştırılan taşınmazın amacına uygun kullanılmaması nedeniyle idarenin kendilerine geri alım hakkını kullandırmaması sebebiyle uğradıkları zararın tazminini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesinin üçüncü fıkrası ve 23. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince öngörülen 1 ve 5 yıllık hak düşürücü sürelerin dava tarihinde geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 22 ve 23 üncü maddelerine göre idarenin davacıya geri alım hakkını kullandırmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 7775 ada 1 parsel sayılı 340.00 m² yüz ölçümlü taşınmazın 2/28 hissesinin davacılar murisi ...'a ait iken ... tarafından kamulaştırılarak 410.787,70 ETL bedelin davacılara ödendiğini ve tapuda ferağ verildiğini, davaya konu taşınmazın uzun yıllar kamulaştırma amacına uygun olarak kullanılmadığı gibi üzerine hiçbir tesis yapılmaksızın yıllarca boş olarak kaldığını, davaya konu taşınmazın birçok tevhit ve ifraz işleminden sonra 775 ada 30 ve 31 parseller olarak son hali ile tapuya tescil edildiğini, davaya konu taşınmazın en son devir işlemleri sonucunda ... tarafından en son 08.06.2017 tarihinde ... İnşaat Gayrimenkul A.Ş. ne satıldığını, davalı idarelerin kamulaştırma amacına aykırı olarak, imar değişikliği yaparak ve 3. şahsa sattıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulü ile kamulaştırma bedelinin ödendiği 24.08.1977 tarihindeki 410.787,70 ETL kamulaştırma bedelinin dava tarihine kadar yasal faiz uygulanarak güncellenmesi ile oluşan bedelin, taşınmazın dava tarihindeki değerinden düşülmesinden sonra, tespit edilecek değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak ve bakiye harcı ödenmek üzere şimdilik yoksun kalınan artı değer tazminatı /yoksun kalınan değer olarak 25.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının öncelikle müvekkil idareye uzlaşma için başvurması gerektiğini, davanın öncelikle hak düşürücü süreler yönünden incelenmesini 1116 nolu kadastro adası üzerinde bulunan bir kısım taşınmazın kurumları tarafından satın alındığını, aynı ada içerisindeki mülkiyeti özel şahıslara ait diğer taşınmazların ise kamulaştırıldığını, aynı bölgedeki 7775 numaralı imar adasını oluşturan toplam 26 adet parselin bir kısmının İzmir Belediyesinden 1976 yılında satın alındığını, yine bu ada üzerinde bulunan 14 daireli dava konusu ... Apartmanının 1977 yılında, şahıs arazilerinin de 1978 yılında istimlak edilerek tapularının alındığını, dava konusu 7775 ada 1 parsel sayılı ... Apartmanının bulunduğu taşınmazın tevhit edildiğini, binaların inşaasına başlandığını, ... Apartmanının yıkılmayarak kullanılmak üzere varlığının korunduğunu, kamulaştırılan taşınmazların prodüksiyon merkezi olarak kullanılmak üzere kamulaştırıldığını ve bu amaçla yapılan binaların kullanıldığını, en son tevhitle oluşan 30 parsel sayılı taşınmazın, ihtiyaç nedeniyle devrinin istenmesi üzerine, Milli Savunma Bakanlığınca kullanılmak üzere bedeli karşılığında 2002 yılında Hazineye devredildiğini, sonrasında yapılan satışların kurumları ile ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 7775 ada 30 parsel sayılı taşınmazın, Milli Savunma Bakanlığına tahsisli iken müvekkil idareye devrine ilişkin olarak, Milli Savunma Bakanlığının ihtiyacı olan tesislerin müvekkil idare tarafından anahtar teslimi usulü ile inşa edilmesi konusunda anlaşıldığını, bu kapsamda 7775 ada 30 parselin idarelerine bedelsiz olarak devredildiğini, 23.03.2017 tarihli arsa satış müzayedesinde taşınmazın 91.500.000 TL teklif alarak 04.05.2017 tarihli sözleşme ile ... İnşaat Gayrimenkul A.Ş.'ye satıldığını ve 08.06.2017 tarih ve 14507 yevmiye ile ipotekli olarak tapu devri yapıldığını, dava konusu olayda kamulaştırma işleminin müvekkil idarece gerçekleştirilmediğini, müvekkil idarenin tapu kayıtları gereğince taşınmazları satış yoluyla edinen üçüncü kişi durumunda olduğunu, müvekkil idare yönünden pasif husumet yokluğu olduğunu, davacının talebini yalnızca taşınmazı kendi mülkiyetindeyken kamulaştıran ...'ye yöneltebileceğini, kamulaştırma işleminin 1977 yılında yapıldığını, kamulaştırmanın kesinleşmesinin üzerinden 42 yıl geçtiğini, bu nedenle 5 yıllık sürenin dolduğunu, ileri sürerek davanın husumet yokluğundan reddine, aksi halde süreden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırılan taşınmazın uzun yıllar kamulaştırma amacına uygun kullanılmadığını, hiçbir tesis yapılmadığını, dava konusu taşınmazın ... Apartmanı olarak boş kaldığını, en son tevhitle oluşan 30 parsel sayılı taşınmazın ... tarafından özel şirkete imar planı değişikliği yapılarak 08.06.2017 tarihinde satıldığını, kamulaştırma amacına uygun kullanılmaması ve mal sahiplerine bildirimde bulunulmadığından 22 inci ve 23 üncü madde uygulaması ile hak düşürücü süreye tabii olmadığını, 1 ve 5 yıllık sürelerin başlamadığını, kamulaştırılan diğer parsellerde de hiçbir yapı yapılmadığını, beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 7775 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu tarafından kamulaştırıldığı, davacıların rızai ferağ ile taşınmazı 24.08.1977 tarihli ve 5418 yevmiye numaralı işlemle davalı idareye bedeli karşılığında devrettikleri, davalı idarenin dava konusu taşınmazın çevresindeki taşınmazları da satın alma yolu ile edindikten sonra, tevhit ederek 7775 ada 27 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, 1985 yılında inşaat ruhsatı alındığı, 1988 yılında bir kısım binaların yapıldığı ve hizmete başladığı, bir kısım binaların ise inşaatına devam edildiği, ... Orduevi ihtiyacını karşılamak üzere dava konusu taşınmazı devralmak istediği, bunun üzerine taşınmazın Milli Savunma Bakanlığına tahsis edilmek üzere bedeli karşılığında 01.10.2002 tarihinde Hazineye devredildiği, devirden sonra bir süre taşınmazın Milli Savunma Bakanlığının kullanımında kaldığı, sonrasında Milli Savunma Bakanlığının ihtiyacı kalmadığından ...’ye bedeli karşılığında iade teklif edildiği, ancak davalı idare teklif edilen bedeli yüksek bulunduğundan, iadenin gerçekleşmediği, 05.01.2015 tarihinde ise son olarak 30 parsel olan taşınmazın ... tarafından Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredildiği ve 08.06.2017 tarihinde ... İnşaat Gayrimenkul A.Ş.'ye satıldığının anlaşıldığı, 2942 sayılı Kanun'un “Vazgeçme, İade ve Devir” kenar başlığını taşıyan ve 13.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun ile değiştirilen 22 nci maddesinde “Kamulaştırmanın kesinleşmesinden sonra, taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması halinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur. Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir. İade işleminin kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra bir yıl içinde gerçekleşmesi halinde kamulaştırma bedelinin faizi alınmaz. Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23 üncü maddeye göre geri alma hakları da düşer. Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması halinde uygulanmaz.” hükmü yer almakta olup söz konusu maddede kamulaştırılan taşınmaza ihtiyacı kalmayan idarenin, kamulaştırmadan sonraki davranışları düzenlenmiş olup, taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiği ve kamulaştırma bedelinin payları oranında malike ödendiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, taşınmazın 1988-1998 yılları arasında ... tesisleri de yapılmak suretiyle kullanıldığı, davacılardan kamulaştırılan ... Apartmanının lojman olarak kullanıldığı, her ne kadar Anayasa Mahkemesinin 14.05.2015 tarihli ve 2014/177 Esas, 2015/49 Karar sayılı ve 11.06.2015 tarihinde yayınlanan kararı ile 6552 sayılı Kanun'un 101 inci maddesi ile eklenen geçici 9 uncu maddesinde yer alan 22 nci maddesinin 1, 2 ve 3 üncü fıkra hükümleri iptal edildiği, böylece 11.09.2014 tarihinden önce açılan ve halen kesinleşmeyen davada 2942 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası ile getirilen 5 yıllık süre şartının uygulanma imkanı kalmamış ise de istinafa konu dava 31.05.2019 tarihinde açılmış olduğundan ve aynı yer ile ilgili başka hissedarların açtığı ve Dairemizden geçen dosyaların, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 21.09.2021 tarihli ve 2020/10845 Esas, 2021/10018 Karar sayılı ve 14.06.2022 tarihli ve 2021/14822 Esas, 2022/10869 Karar sayılı ilamı ile onandığı görüldüğünden, 2942 sayılı Kanun'un 22 inci maddesinin üçüncü fıkrası dava tarihi itibarıyla yürürlükte olup davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesinden verilen kararda isabetsizlik görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacılar ile davalı idareler arasında 2942 sayılı Kanun'un 22 ve 23 üncü maddelerine göre, idarenin davacıya geri alım hakkını kullandırmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 22 nci ve 23 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 2942 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin üçüncü fıkrası ve 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrası dava tarihi (31.05.2019) itibarıyla yürürlükte olduğunda ve 1 ve 5 yıllık hak düşürücü süreler geçirilmiş olduğundan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.