"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3364 Esas, 2023/1907 Karar
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ: Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/206 Esas, 2022/278 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın 126 ada 18, 152 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle reddine, 113 ada 62 ve 163 ada 72 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın 126 ada 18, 152 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle reddine, 113 ada 62 ve 163 ada 72 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 ncı maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre her paydaş için hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle; davacılar lehine hükmedilen ecrimisil bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili talebi yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu...Mahallesi 126 ada 18, 152 ada 5 ve 6 parseller ile... Mahallesi 113 ada 62 ve 169 ada 72 parsel sayılı taşınmazlara malik olduğunu, taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde, fiilen kullanıldığını, bu nedenle taşınmazın bedeli ile ecrimisil bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davaya konu edilen parselin herhangi bir kamulaştırma işlemine tabi tutulmadığını, bir kamulaştırma projesi içerisinde bulunmadığını, müvekkili idarenin dava konusu taşınmazlara herhangi bir müdahalede bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ... ilçesi,... Mahallesi 126 ada 18, 152 ada 5 ve 6 parseller yönünden feragat nedeniyle reddine,... ilçesi,... Mahallesi 113 ada 62 ve 169 ada 72 parseller yönünden kabulüne, taşınmazların bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara payları oranında verilmesine, bedeline hükmedilen davacı paylarının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yeterli araştırma yapılmadan verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, uzlaşma şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, objektif değer artış oranının hesaplanmasının da hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca o yörede mutad olarak ekilen münavebe ürünleri buğday ve yonca verileri esas alınarak olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilerek taşınmazların metrekare birim fiyatının dava tarihine göre 20,76 TL olarak hesaplanmasında, hesaplamaya esas alınan ürünler ile kapitalizasyon faiz oranının %4 olarak alınmasında, taşınmazların bilirkişi raporu, dosya kapsamı ve Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgulama Sisteminden edinilen bilgilere göre özelliği ve durumu dikkate alındığında %10 oranında objektif değer artışı uygulanmasında, ecrimisilin net gelir üzerinden hesaplanmasında istinaf edenin sıfatına göne isabetsizlik görülmediğini; ancak davalı kurum harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan harcın iade edilmesi gerekirken iade edilmemesi doğru görülmediği gerekçesiyle davalı idare vekillinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
A . Davalı İdare Vekilinin Ecrimisile İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,
B. Davalı İdare Vekilinin Kamulaştırmasız El Atmaya Dayanan Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.