"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1648 Esas, 2023/2029 Karar
DAVA TARİHİ: 23.12.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/550 Esas, 2023/254 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mahallesi 26383 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece tespit edilen bedelin cüzi olduğunu, objektif ölçülere göre taşınmazın değerinin tespiti gerektiğini, taşınmazın merkezi konumda bulunduğunu, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazın gerçek bedelinin tespit edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın bedelinin kıymet takdir raporunda piyasa rayicinde değerlendirildiğini, karara esas bilirkişi raporunda ise idarenin kıymet takdir komisyon raporunda belirtilen rayiç değerden yüksek değer belirlenmesi sebebiyle ulaşılan değerin hatalı olduğunu, emsal karşılaştırmasında ise taşınmaza yakın bölgelerde satışı yapılan benzer yüzölçümlü taşınmazlardan emsaller seçilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ağaç bedellerine itirazlarının bulunmadığını, metrekare birim bedelinin hakkaniyete uygun belirlenmediğini, yapı bedellerinin düşük hesaplanması amacıyla davacı idarenin 2023 yılına 8 gün kala davayı açtığını, dava hakkını kötüye kullandığını, mütemmim cüzlerin bedelinin eksik hesaplandığını, emsallere göre düşük bedel belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 1/1000 ölçekli uygulama planı içerisinde yer alan dava konusu taşınmazın bedelinin 2942 sayılı Kanun'un 11 nci maddesinin (g) maddesi uyarınca kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan emsalin satış değeri alınarak değerlendirme tarihinden önceye ait özel amacı olmayan taşınmaz satışının (...Mahallesi 21077 ada 30 parsel ) emsal alınması, dava konusu ve emsal taşınmazların imar parseli olması nedeniyle düzenleme ortaklık payı ilavesi veya indirilmesi yapılmaksızın, taşınmazların karşılaştırması yapılarak birbirlerine üstünlük oranları tartışılıp arsa bedellerinin tespit edilmesinde, üzerlerindeki yapıların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yayınladığı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Tebliğine göre sınıfının tespiti (III/A) ile yılına göre yıpranma oranı da (%32) düşülmek suretiyle kamulaştırma bedelinin belirlenmesinde, bedele 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereğince faiz yürütülmesinde, bedelin peşin olarak hak sahiplerine ödenmesinde ve taşınmazların davacı idare adına tesciline karar verilmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık görülmediğinden istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz ve ek temyiz dilekçelerinde özetle; kamulaştırma bedeli için dava tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiğini ilave etmek suretiyle istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapılara ise aynı maddenin (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında, kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.