Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1215 E. 2023/9603 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin düşük olduğu iddiasıyla açılan davada, bedelin tespitinde kullanılan emsalin ve düzenleme ortaklık payı kesintinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, aynı kamulaştırma projesi kapsamında kamulaştırılan benzer bir taşınmaza ilişkin Yargıtay tarafından onanmış kararda belirlenen emsal değeri ve düzenleme ortaklık payı oranını dikkate alarak belirlediği kamulaştırma bedelinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3220 Esas, 2022/3247 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/243 Esas, 2022/220 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... ile davacı idare vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 59 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin belirlediği kamulaştırma bedelinin haksız, hukukî dayanaktan yoksun ve kabul edilemeyecek kadar düşük olduğunu, yaptıkları harici araştırmalara göre taşınmazın m² birim fiyatının 100,00 TL olarak tespit edildiğini, Mahkemenizce taşınmazın uygun emsal değerleri ile karşılaştırılması, piyasa rayiçlerinin araştırılarak tespit ettirilmesi gerektiğini, davacı idarece belirlenen m² birim fiyatı, toplam tespit ve takdir edilen meblağın kabul edilemeyecek düşük olduğunu, bunun kadar düşük olduğunu, bunun mülkiyet haklarına saldırı teşkil ettiğini, davacı idarenin kamulaştırma talebi ve gerekçesinin yerinde olmaması nedeniyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, taşınmazın gerçek değerinin emsal değerler, rayiç araştırması, cebri/kamulaştırma olması dolayısı ile adil ve hakkaniyete uygun bir şekilde Mahkemece tespitine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın bedelinin yüksek belirlendiğini, hükme esas rapordaki verilerin hatalı olduğunu, faiz tarihlerinin hatalı ve oranlarının yüksek olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 1. sınıf sulu arazi niteliğinde olduğunu, arazi bedelinin emsal Mahkeme kararında daha yüksek belirlendiğini, hükme esas rapordaki incelenen emsalin hatalı olduğunu, düzenleme ortaklık payı düşülmemesi, düşülecekse de emsalden kesilen % 17 oranında düzenleme ortaklık payı kesilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda eksik ve hatalı inceleme yapılarak metrekare birim fiyatının düşük tespit edildiğini, hesaplamada maddi hata yapılarak toplam kamulaştırma bedelinin eksik hükmedildiğini, işletilecek faiz süresi aralığının hatalı, oranların düşük olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aynı kamulaştırma planı projesi çerçevesinde kamulaştırılan ... Mahallesi 101 ada 27 parsel sayılı taşınmazın arsa vasfında sayıldığı ve buna ilişkin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/532 Esas, 2022/190 Karar sayılı kararının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2022/3354 Esas, 2022/10427 Karar sayılı ilâmı ile onanmasına karar verildiği ve dava konusu taşınmazın uygulama imar planı dışında kalmakla birlikte, belediye sınırları dahilinde kalması, etrafının meskun olması ve belediye hizmetlerinden yararlanması unsurları gözetildiğinde arsa olarak nitelendirilmesinin yerinde olduğu, aynı proje çerçevesinde kamulaştırılan 101 ada 27 parsel sayılı taşınmazın bedeli belirlenirken iş bu dosyada hükme esas alınan 28.01.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda kabul edilen emsalle aynı emsalin emsal olarak alındığı ve karşılaştırma sonucu bulunan bedelin Yargıtayca onandığı dikkate alındığında, hükme esas 28.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen kamulaştırma miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kadastro parseli olan dava konusu taşınmazın tespit edilen bedelinden % 40 oranında düzenleme ortaklık payının kesilmesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere, Belediye Başkanlığı cevabi yazıları, bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre; arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal kıyaslanarak ve aynı bölgeden dava konusu taşınmaza yakın parsele ilişkin Dairemiz denetiminden geçen dosyada belirlenen metrekare birim fiyatı ile uyumlu olarak adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi doğrudur.

3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Ne var ki, dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.