"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/134 Esas, 2023/164 Karar
I. YARGI YERİ BELİRLENMESİNE KONU KARARLAR
A. İstanbul 7. Tüketici Mahkemesinin 21.03.2023 Tarihli ve 2022/182 Esas, 2023/131 Karar Sayılı Kararı
Davanın menfi tespit talebinden ibaret olduğu, davalı vekilinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunduğu, davalı bankanın Şebinkarahisar şubesinden davacının murisi tarafından konut kredisi kullanıldığı, anılan kredi borcunun ödenmediğinden bahisle davacının da içinde bulunduğu mirasçılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, krediye konu taşınmazın ... bulunduğu, davalının yerleşim yerinin Maltepe/İstanbul olduğu, kredi kullanılan banka şubesinin yerleşim yeri adresinin ve krediye konu taşınmazın adresinin ... olduğu, bu nedenle uyuşmazlığa bakmaya yetkili mahkemenin Şebinkarahisar Mahkemelerinin olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
B. Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.08.2023 Tarihli ve 2023/134 Esas, 2023/164 Karar Sayılı Kararı
Dosya kapsamından davalının yerleşim adresinin İstanbul olduğu, genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalının yerleşim yeri itibariyle yetkili mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
II. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık
Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkindir.
B. İlgili Hukuk
1. Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) “Menfi tesbit ve istirdat davaları” başlıklı 72 nci maddesinin sekizinci fıkrası şöyledir:
“Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.”
2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (6502 sayılı Kanun) 73 üncü maddesinin beşinci fıkrası şöyledir:
“Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir.”
3. 6100 sayılı Kanun’un “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6 ıncı maddesi şöyledir:
“Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.”
4. 6100 sayılı Kanun’un “Sözleşmeden doğan davalarda yetki” başlıklı 10 uncu maddesinin şöyledir: “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.”
5. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Yerleşim yeri” başlıklı 51 inci maddesinin şöyledir: “Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir.”
C. Değerlendirme
1. Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. 6100 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinde genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu belirtilerek genel yetkili mahkemelerin yetkisi düzenlenmiş olup menfi tespit davalarında yetki kesin değildir. Bu davalarda kesin yetki kuralı bulunmadığından 6100 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez.
2. Kesin yetki halinin kuralının bulunmadığı ve birden fazla genel ve özel yetkili mahkemenin bulunduğu hallerde yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıya aittir. Davacı davasını, bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer, davalının bildirdiği yetkili mahkemede davanın görülmesi gerekir.
2. 6502 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesinin beşinci fıkrasında tüketici davalarının, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabileceği belirtilmişse de bu kural 6100 sayılı Kanun'un yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır.
3. Dosya kapsamından, davalının yerleşim yeri adresinin Beyoğlu/İstanbul olduğu, bu adresin de İstanbul Tüketici Mahkemelerinin yargı alanında kaldığı, davacının seçimlik hakkını kullanarak yetkili olan davalının yerleşim yeri yer mahkemesinde dava açtığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın İstanbul 7. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince İstanbul 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.