Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12178 E. 2024/5898 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konusuz kalan bir şerh terkini davasında seri dava niteliğinin olup olmadığı ve buna bağlı olarak vekâlet ücretinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun seri dava niteliğine ilişkin bozma kararına uyarak vekâlet ücretine hükmetmemesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1125 Esas, 2023/1805 Karar

DAVA TARİHİ: 24.07.2020

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini davasında yapılan yargılama sonunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce direnme kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda Dairemiz bozma kararı uygun bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait taşınmaz üzerine davalının istemiyle 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesinde satılamaz şerhi konulduğunu, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek şerhin terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın tapu kaydı üzerindeki şerhin kaldırıldığını, şerhin terkini için öncelikle davalı idareye başvuru yapılmadan dava yolunun tercih edildiği gözetildiğinde aleyhe vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, aksi kabul edilecek olursa Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 22 nci maddesi çerçevesinde seri davalara ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2020 tarihli ve 2020/744 Esas, 2020/1370 Karar sayılı kararı ile dava açıldıktan sonra şerhin terkin edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davanın açılmasına sebep olan davalı tarafa yükletilmesi gerektiği gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.11.2021 tarihli ve 2021/213 Esas, 2021/3426 Karar sayılı kararı ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün hukuka uygun olduğu; ancak dosya kapsamından şerhin ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce terkin edildiğinin anlaşıldığı, bu hâlde konusuz kalan davanın açılmasına sebep olan davalı aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin tarifede yazılı ücretin yarısı olması gerekirken tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bu yönden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6 ncı maddesinin birinci cümlesi çerçevesinde davalı aleyhine 2.040,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin İlk Derece Mahkemesinden verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile vekâlet ücreti yönünden hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Buna karşın; Dairemize aynı bölgeden intikal eden ve eldeki dava dosyası ile aynı nitelikte olduğu anlaşılan dosyalar birlikte gözetildiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22 nci maddesi uyarınca uyuşmazlığın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti hakkında bu kapsamda değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.09.2022 tarihli ve 2022/1441 Esas, 2022/2273 Karar sayılı kararı ile ilk karar gerekçesinin yanında, seri davanın ihtiyari dava arkadaşlığının bir türü olduğu, somut olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 57 nci maddesinin birinci fıkrası anlamında ihtiyari dava arkadaşlığının varlığından bahsedilemeyeceği, zira dava konusu taşınmazlar ve maliklerinin her davada farklı olduğu, davaların yalnızca konu olarak benzerlik taşıdığı, benzer uyuşmazlıklarda seri dava bulunmadığı kabul edilerek verilen kararların Özel Dairece onandığı belirtilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.

C. Dairemizce Yapılan İnceleme Sonucu Dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna Gönderilmesi Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararının, Dairemizce incelenmesi sonucunda 21.04.2022 tarihli ve 2022/1922 Esas, 2022/7216 Karar sayılı Dairemiz bozma ilâmı usul ve kanuna uygun bulunmuş olup Mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, Dairemizin 06.12.2022 tarihli ve 2022/13838 Esas, 2022/17540 Karar sayılı kararı ile temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.09.2022 tarihli ve 2022/1441 Esas, 2022/2273 Karar sayılı kararı ile bozma kararına direnme kararı üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda verilen 21.06.2023 tarihli ve 2023/5-12 Esas, 2023/659 Karar sayılı ilâmı ile Dairemiz bozma kararı uygun bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

E. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, davanın konusuz kalmış olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, uyulan bozma kararı doğrultusunda davacı vekili tarafınca açılan ve aynı gün duruşması yapılan dava dosya sayısı 8 adet olduğundan davanın seri dava olduğu kabul edilmeyerek vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; seri dava savunmalarının 3 yıl zaman geçtikten sonra kabul edilmesi sonucunda davacı tarafa ödenmesi gereken vekâlet ücretinin 8.950 TL olduğunu, bu halde 7.250 TL daha fazla vekâlet ücreti ödemek zorunda kaldıklarını ve kamu zararı ortaya çıkacağını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince taşınmazın tapu kaydına konulan şerhin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.