Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12210 E. 2024/4947 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında, bedelin tespit yöntemine, uygulanan kapitalizasyon ve objektif değer artış oranlarına, arta kalan kısma değer azalışı uygulanıp uygulanmayacağına ve faiz oranına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara net gelir metoduna göre değer biçilmesinde, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranında, arta kalan alana değer azalışı uygulanmamasında ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının geriye yürümeyeceği ilkesi gözetilerek dava tarihinde yürürlükte olan yasal faiz oranının uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1141 Esas, 2023/1926 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/968 Esas, 2021/129 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde;...Mahallesi 5544 ve 5663 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların Gelibolu merkeze ve Güneyli köyü merkezine çok yakın olduğunu, profesyonel anlamda tarım yapıldığını, taşınmazların Gelibolu-Keşan karayoluna yakın olması, denize ve tatil alanlarına yakınlığı, DSİ tarafından projeler uygulanması, yer altı sularının bulunması, yatırımcıların bu tip tarım arazileri almak istemesi nedeniyle bölgede m² birim fiyatlarının oldukça arttığını belirterek taşınmazların gerçek değerinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar için tespit edilen ürün net gelirlerinin yüksek hesaplandığını, bu sebeple belirlenen bedelin hakkaniyete aykırı şekilde arttığını, üretim giderlerinin brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağı kanaatiyle değerlendirme yapılmış olup bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazlar üzerinde mevcut irtifak hakkından kaynaklı değer düşüklüğü oranının daha yüksek olduğunu, tarafları lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiş olmasının da hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarım arazisi vasfındaki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'da öngörülen zirai net gelir yöntemine uygun şekilde değer biçen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasında, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı bulunmadığının kabulü ile uygulanan kapitalizasyon faiz oranının yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun olduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara tespit edilen bedelin ve uygulanan objektif değer atış oranının düşük olduğunu, en az %200 oranında objektif değer artışı uygulanması ve arta kalan kısma değer azalışı verilmesi gerektiğini, TEİAŞ lehine tesis edilen irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü uygulanmasının hatalı olduğunu, kararda her ne kadar dava tarihinden 4 ay sonrasından itibaren faiz işletilmesine karar verilmişse de Anayasa Mahkemesinin 01.08.2023 tarihli kararı ile 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasının iptal edildiğini, iptal kararından sonra mahkemelerce kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin işletilmesine karar verilmektedir. Anayasa Mahkemesi kararlarının derhal uygulanması gerektiğini, iptal kararı verildiğinde henüz Bölge Adliye Mahkemesi tarafından karar verilmemiş olduğundan bu kararın derhal uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın taşınmazların bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara net gelir metoduna göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun olduğu gibi arta kalan alana değer azalışı uygulanmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir.

5. Dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından başlamak üzere yasal faiz uygulanması yerindedir.

6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.