Logo

5. Hukuk Dairesi2023/12245 E. 2024/5580 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazlarla karşılaştırma yapılarak ve taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri gözetilerek hukuka uygun olarak belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline karar veren yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygunluğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/983 Esas, 2023/1627 Karar

DAVA TARİHİ: 16.02.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/70 Esas, 2021/617 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu ... Mahallesi, 1308 ada 10/A parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılması nedeniyle taşınmaz bedelinin davalı idareden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının tazminat talebinde bulunmasının kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, davanın reddi gerektiğine ilişkin beyanlarının saklı kalmak kaydı ile davaya konu taşınmazın bedelinin tespitinde "taşınmazın el koyma tarihindeki niteliklerinin" dikkate alınması gerekmekte olduğunu, telafisi güç ve imkânsız bir zarara sebep olunmaması açısından dava konusu taşınmaza ilişkin olarak, tapuda terkin işlemi yapılıncaya dek tedbir kararı verilmesini, davanın kabulüne karar verilecek olması halinde hacizlerden ve tüm tahyidatlardan arındırılarak karar verilmesini, davacının açmış olduğu davasının haksız olduğunu, hak düşürücü süre geçmiş olduğundan davanın süre aşımından ve pasif husumet yokluğundan dolayı reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile el atma bedelinin davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; el atma tarihinin 1946 yılı olması nedeniyle hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın pasif husumet nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, bedelin yüksek belirlendiğini, hükme esas alınan raporun yeterli olmadığını, dava konusu taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri esas alınarak değer tespiti yapılması gerektiğini, hizmet sebebiyle değer artışının bedelden düşülmesi gerektiğini, emsal seçiminin hatalı, karşılaştırmanın yetersiz olduğunu, bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın, ara arterde yol olarak kullanılıyor olması nedeniyle, davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin de doğru yöneltildiği, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emlak metrekare rayiç değerlerinin doğru orantılı olduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre bedelinin uygun olduğu, davalı idare vekilinin istinaf itirazlarının 08.02.2021 tarihli ek rapor ile karşılandığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.