"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1343 Esas, 2023/1910 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Şile Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/433 Esas, 2022/485 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve davalı ... vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalı ... vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Şile ilçesi, Kabaköz Mahallesi (eski 270) 3389 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin yüksek belirlendiğini, taşınmazın arazi vasfında olduğunu, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını, bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu ileri sürmüştür.
2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı yapıldığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınarak, değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, bilirkişi kurulunca uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının taşınmazın niteliği ve konumuna uygun düştüğü, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, mahkemece iade kararı gereğince işlem yapıldığı, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı idare ve davalı ... vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve davalı ... vekilleri temyiz itirazında bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; 01.08.2023 tarihi itibarıyla kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davalarında kamulaştırma bedeline faiz işletilmesinin yasal dayanağı kalmadığını, iptal edilen ek fıkranın yürürlüğe giriş tarihi olan 11.04.2023 tarihinden önce kamulaştırma bedel tespit ve tescil davalarında kamulaştırma bedeline faiz işletilmemesi yönündeki yasal uygulamaya dönülmesi gerektiğini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararları geriye etkili olmasa da (istinaf veya temyiz incelemesindeki davalar da dahil olmak üzere) henüz kesinleşmemiş davalarda bağlayıcı olduğunu, dolayısıyla Sayın Dairenizce norm iptali dikkate alınarak hükmün 2. bendinin karardan çıkartılması gerektiğini, taşınmaz kuru arazi vasfında olup buna ilişkin tespit yapılmadığını, emsal incelemesinin bilimsellikten son derece uzak bir şekilde yapıldığını ileri sürmüştür.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davada değerlendirme tarihinin 2016 yılı olarak alındığını, değer biçme zamanı ile paranın ödenme zamanı arasında çok uzun zaman farkı olup paranın değer kaybettiğini, yasal yıllık % 9 faiz ile bu zararın telafisinin imkansız olduğunu, bu nedenle bedelin güncellenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılara değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin arsa vasfında olduğundan bahisle kaldırma kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmaza arsa vasfında değer biçildiği hâlde, Bölge Adliye Mahkemesinin 31.10.2023 tarihli, 2023/1343 Esas ve 2023/1910 Karar sayılı esastan ret kararının gerekçesinde arazi olarak değerlendirilmesindeki çelişkinin sehven yapıldığı anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesinin kararı karar sonucu itibarıyla doğru olduğundan eleştirilmekle yetinilmiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare ve davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı ...'tan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi