"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/726 Esas, 2023/1586 Karar
DAVA TARİHİ: 01.09.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ:...3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/679 Esas, 2022/800 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle...rt Mahallesi 1100 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idareler tarafından herhangi bir kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL el atma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsilini, dava konusu gayrimenkuldeki el atılan kısmın ifrazı ile müvekkillerine ait bu kısımdaki hissenin müvekkilleri adına olan kaydının tapudan (takyidatlardan ari olarak) davalı idareler adına tescilini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraflara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu parselden yapılan imar uygulaması sonucu 60.52 m² kesilerek 295,48 m² yer verilmesi gerekirken 1100 ada 1 parselde 380.71 m² yer verildiğini, fazladan verilen 85,24 m²lik alanın ipotek olarak tapuya işlendiğini, davacı vekilinin iddia ettiği gibi müvekkili idare tarafından herhangi bir el atmanın söz konusu olmadığını, davacı tarafın talep ettiği 1.000,00 TL bedelin çok fahiş olduğunu, dava konusu taşınmazın ana yollara uzak, hisseli yapılaşmanın ve kadastral kaymaların olduğu bir yerde olup kıymetli bir konumda olmadığını beyanla, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı BOTAŞ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmanın usulüne uygun olduğunun sabit olduğunu, kamulaştırılan bedelinin müvekkili kurumca 11.05.1987 tarihinde...Ziraat Bankasına 390502 numaralı makbuz ile yatırıldığını, ...Noterliğinin 33121 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hak sahiplerine tebliğ edildiğini, mevzuat uyarınca bir belgenin muhatabına tebliğ edildiğini gösterir ve aksi iddia edilemeyecek tek kanuni yazılı delil noter tebliğ şerhi olduğundan kamulaştırma belgelerinin usulüne uygun şekilde tüm ilgililere tebliğ edildiğini, usulüne uygun kamulaştırma yapılmadığının 35 yıl sonra iddia edilmesi ve tazminata konu edilmesinin iyi niyet kuralları ile de bağdaşmadığını beyanla, hak düşürücü süreye riayet etmediklerinden, davanın usulden reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacılara yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ... yönünden pasif husumet yokluğundan, davalı BOTAŞ Genel Müdürlüğü yönünden ise usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; noter tutanağının tebligat yerine geçen bir belge olmadığını, usulüne uygun kamulaştırma işleminin yapılmadığını, kamulaştırma bedelinin ödendiğine dair delil sunulamadığını, aynı taşınmazla ilgili davanın kabulüne ilişkin kararlar bulunduğunu, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki kanıt ve belgelere, Mahkeme kararının dayandığı gerekçelere göre, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine ve davalı BOTAŞ Genel Müdürlüğü yönünden ise hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine dair Mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 25 inci maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından usulüne uygun olarak yapılan tebligatla başlar. Dosyaya sunulan kamulaştırma evrakına göre usule uygun yapılmış bir tebligat olmadığı gibi, kamulaştırma bedelinin ödendiğine dair belge sunulamadığından kesinleşmiş bir kamulaştırmadan bahsedilemeyeceği ve dava konusu taşınmazın diğer paydaşları tarafından açılan ve Dairemiz denetiminden geçen dosyalar da gözetildiğinde dosyanın esasına girilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.