"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3037 Esas, 2022/3089 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/236 Esas, 2022/233 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazda irtifak hakkı karşılığının tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Giresun ili, Görele ilçesi, ... Mahallesi 177 ada 59, 60,89 parsel sayılı taşınmazlar ile 175 ada 43, 44, 45 parsel sayılı taşınmazdan kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığı hususu ile zaman aşımı süresinin resen tetkiki ile süresinde açılmamış ise davanın bu yönden reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazların usulüne uygun şekilde kamulaştırıldığını, davanın yasada belirtilen 30 günlük süre içerisinde açılmadığını, iş bu davanın kamulaştırmasız el koymadan kaynaklı tazminat davası olmadığını, bedel artırım davası olduğunu, hak sahiplerine yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, davacıların 30 günlük hak düşürücü sürede kamulaştırma bedel artırım davası açmadığından davanın reddi gerektiğini, açılan davanın kötü niyetli olduğunu, davacıların davalı idareye herhangi bir başvuruları olmadığını, kesin hüküm, derdestlik ve husumet itirazları olduğunu, dava konusu taşınmazlar için belirlenen bedelin hak sahipleri adına banka vasıtısıyla ödendiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın 30 günlük hak düşürücü süre geçtiğinden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamına göre davalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle, açılan davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, taşınmaz kaydındaki TEK lehine kurulmuş tescilin yok hükmünde olduğunu ve yolsuz tescile dayandığını, usulüne uygun kamulaştırma olmadığını, davacı yararına usuli kazanılmış haktan dolayı davanın reddedilmesinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile görev, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği bu nedenle davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşmadığı, davaya konu taşınmazların genel arazi kadastrosu 30.01.1996 tarihinde kesinleştiği, dava konusu irtifak hakları kadastro tutanağına ve tapu kaydına işlendiği, eldeki davanın ise 02.05.2018 tarihinde açılmış olup 3402 sayılı Kadastro Kanun'un (3402 sayılı Kanun) 12 nci maddesi 3 üncü fıkrası uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra eldeki davanın açıldığı ve dolayısıyla dava şartı yokluğu sebebi ile mahkemece davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı ve 11 inci maddeleri.
5. 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi 3 üncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; 3402 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek, davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.