Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1235 E. 2023/4197 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, kamulaştırmasız el atma yoluyla üzerinde okul inşa ettiği taşınmazın bedelini davacıya ödeme yükümlülüğünün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın fiilen okul olarak kullanıldığı, davalı idarenin sorumluluk alanında olduğu ve bilirkişi raporuna dayanılarak taşınmaz bedelinin doğru hesaplandığı gözetilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 175 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen bir okul yapılmak suretiyle el atıldığından taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 3194 sayılı İmar Kanunu (3194 sayılı Kanun) hükümlerine göre, Bakanlığın kullanımında olan Eğitim alanlarının, imar uygulaması görmek suretiyle Maliye Hazinesi adına ihdas edildiğini, 3194 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinde belirtilen düzenleme ortaklık payının yeterli olmadığı durumlarda ise kamulaştırma yükümlülüğünün mücavir alan sınırları içinde Belediyeye mücavir alan dışında ise Valiliğe (il özel idaresi) verildiğini, bu hükümlere göre, eğitim alanlarının kamulaştırma işlemlerinin Bakanlık kaynaklarıyla yapılmaması gerektiğini, 7181 sayılı Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (7181 sayılı Kanun) 04.07.2019 tarihinde yasalaşıp 10.07.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlandığını, imar planı bulunan alanlarda, ifraz ve tevhid işlemlerinin, parselasyon planı tescil edilmiş alanlarda yapıldığını, parselasyon planı tescil edilmiş yerlerde yapılacak ifraz veya tevhidin imar planlarına ve imar mevzuatına uygun olmasının şart olduğunu, yapılan düzenlemelerle, onaylı parselasyon planı olmayan yerlerde kalan Eğitim alanlarının kamulaştırma işlemlerinden, imar planı yapmaya ve uygulamaya yetkili olan, Belediyelerin (mücavir alan içerisinde) ve Valiliklerin (il özel idaresi-mücavir alan dışında) sorumlu olduğunu, parselasyon planı tescil edilmeyen, yani imar uygulaması (18 inci madde uygulaması) yapılmayan alanlarda tevhid ve ifraz işleminin yapılamayacağını, İmar uygulaması adı altında yapılan tevhid ve ifraz işlemlerine izin verilmeyeceğini, düzenleme ortaklık payından karşılanan eğitim alanları üzerinde enkaz/ağaç bedeli gibi bedellerden Bakanlıklarının sorumlu olmayacağını, bu doğrultuda Bakanlığın kamulaştırma sorumluluğunun bulunmadığını, Bakanlığın husumet mevkiinden çıkarılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın imar planında okul alanı olarak ayrıldığından söz konusu taşınmazı kullanamamasından dolayı tazminatın tahsili talebiyle müvekkil idare aleyhine açılan bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 7181 sayılı Kanun'un 15 inci ve 18 inci maddeleri gereği onaylı parselasyon planı yapılmayan yerlerde kalan Eğitim Alanlarının kamulaştırma işlemlerinden imar planı yapmaya ve uygulamaya yetkili olan Belediyelerin (mücavir alan içerisinde) ve Valiliklerin (il özel idaresi-mücavir alan dışında) sorumlu olduğunu, parselasyon planı tescil edilmeyen, yani imar uygulaması (18 inci madde uygulaması) yapılmayan alanlarda tevhid ve ifraz işleminin yapılamayacağını, İmar uygulaması adı altında yapılan tevhid ve ifraz işlemlerine izin verilmeyeceğini, düzenleme ortaklık payından karşılanan eğitim alanları üzerinde enkaz/ağaç bedeli gibi bedellerden Bakanlıklarının sorumlu olmayacağını, sorumluluğun kendilerine ait olmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini, emsal seçimi ve değerlendirmesinin hatalı olduğunu, bedelin fahiş belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılarak usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre değerinin tespit edilmesi doğru olduğu gibi dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığı ve husumetin doğru yöneltildiği, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca fiilen okul olarak kullanılan kısımda davacı payı karşılığının davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.