"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1713 Esas, 2022/2107 Karar
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/103 Esas, 2021/214 Karar
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonucunda İlk Derce Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, İzmit ilçesi, ... Mahallesi 2171 (yeni ... ve ...) parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak davalı ... tarafından acele kamulaştırma kararı alındığını, Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/209 D. İş dosyası ile acele el koymaya izin verildiğini ve taşınmaza fiilen el atılmış olduğunu ve aradan makul süre süre geçtiği halde bedel tespiti davası açılmadığını ileri sürerek şimdilik 5.000 TL kamulaştırma bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Kuzey Marmara Otoyolu Kurtköy-Akyazı arası bağlantı yollarından oluşan proje güzergahı kapsamında kaldığından kısmen kamulaştırıldığını, Bakanlar Kurulunun 19.10.2016 tarihli ve 2016/192 sayılı kararı ile acele el koyma kararı verildiğini, Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/209 D. İş dosyası ile keşif yapılarak 2171 parselin 2.49,59 m² kısmı için belirlenen 314.942,60 TL acele kamulaştırma bedeli ile Kocaeli 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/78 D. İş dosyası ile keşif yapılarak 2171 parselin 130,35 m² kısmı için belirlenen 22.941,60 TL acele kamulaştırma bedelinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 27 nci maddesi uyarınca bankaya bloke edildiğini, bedel tespiti konusunda ana dava açılmadığını, dava dilekçesinde taşınmazın tamamı hakkında kamulaştırma bedeli hesaplanması istenmekte ise de geriye kalan kısmın kullanıma elverişli olduğunu, esas yönünden davayı kabul etmemekle birlikte, eğer kamulaştırmasız el atma söz konusu olacak ise tapu kaydı ve akit tablosu araştırılarak, emlak vergi beyanları ile emlak vergisine esas asgari beyan değerlerinin araştırılması, eğer taşınmaz arazi niteliğinde ise gelir metoduna göre değer biçileceğinden Tarım ve Orman İl Müdürlüğünden münavebe usulü girdi, bedelleri, resmi ürün fiyatları, verim miktarını sorulması gerektiğini, sonuç olarak davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve belirlenen kamulaştırmasız el atma tazminatı bedelinden acele el koyma dosyalarında ödenen bedeller mahsup edilerek bakiye bedelin davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arazi vasfında olduğunu, arsa olarak değerlendirilmesi doğru değilse de emsal karşılaştırılmasının da hatalı yapıldığını, raporda kıyasi emsal olarak alınan satışın eski tarihli olduğunu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın vergi beyan değerleri arasındaki oranlamanın yapılmadığını, dava konu taşınmazın kamulaştırmadan geriye kalan alanların kullanımına elverişli olduğunu, arta kalan alanda imar kısıtlaması meydana gelip gelmediği, inşaat yapma imkanı bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılmadığını, bu hususlar araştırılmadan değer kısıtlaması hesaplaması yapılmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın arta kalan kısmında %10 değer düşüklüğü hesaplamasının yönetmeliğe ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu Kocaeli ili, İzmit ilçesi, Durhasan Mahallesi 2171 parsel sayılı taşınmazın dava tarihinden sonra 13.05.2020 tarihinde ifraz edilmek suretiyle üçe ayrıldığı, 10069, 10071 ve 7090 ada 2 parsel nolu taşınmazların oluştuğu, 10071 parsel sayılı taşınmazın 2249,59 m² miktarıyla, 10069 parsel sayılı taşınmazın 130,35 m² miktarıyla yol vasfıyla davacı adına tescil edildiği, 7090 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 256,59 m² miktarıyla tarla vasfıyla davacı adına tescil edildiği, davalı idare tarafından acele kamulaştırmaya konu edilen bölümlerin 10071 ve 10069 parsel sayılı taşınmazlar olduğu, 7090 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise kamulaştırmadan arta kalan kısım olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece hüküm fıkrasında yol olarak terkin edilen 2249,59 m² ve 130,35 m² miktarındaki kısımların 10071 ve 10069 parsel sayılı taşınmazlar olmasına ve hüküm fıkrasında yüzölçümleri doğru belirtilmesine rağmen, parsel numaralarının 7090 ada 2 ve 7096 ada 86 parsel sayılı taşınmazlar olarak belirtilmesi doğru olmadığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunda kamulaştırmadan arta kalan fen bilirkişisi raporunda C harfi ile gösterilen 220,06 m² miktarındaki kısmın (790 ada 2 parsel) tamamının kamulaştırılması gerektiği yönündeki tespitine, İzmit Belediye Başkanlığının arta kalan kısma çekme mesafeleri uygulandığında yapılaşmaya izin verilmeyeceği yönündeki yazı cevabına ve arta kalan kısmın tamamının bedeline hükmedilmesine rağmen, gerekçeli kararda arta kalan kısma %10 oranında değer düşüklüğü verildiğinin belirtilerek çelişki yaratılması da doğru bulunmayarak bu yönlerden hüküm düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas. 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayriımenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi."
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas. 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulüniin bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın ınevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kantınu'nun 66 ıncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...’’karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kanun’un (2942 sayılı Kanun) 11 inci ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023tarihinde oy birliğiyle karar verildi.