"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1062 Esas, 2022/2056 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/124 Esas, 2021/124 Karar
araflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tespit edilen bedel verilen süreler içinde depo edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... ada 33 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kamulaştırma bedelinin verilen süreler içerisinde depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece kamulaştırma bedelinin depo edilmesi için iki kez yasal süre verildiğini, kamulaştırma bedelinin depo edilmemesi nedeniyle davanın usulden reddedildiğini, ancak bilirkişi raporunda taşınmazda A2 harfi ile gösterilen sarı renkli kısmın işlevsiz kaldığı için değer kaybının %100 olduğu belirtildiğini, kamulaştırma dışında kalan kısmın değer azalış oranının %50'yi geçmesi halinde öncelikle taşınmaz malikine %50 değer kaybı ile yetinip yetinmeyeceği sorularak, malik bu değer azalışını kabul ederse, tespit edilen kamulaştırma bedeline, kalan kısımda meydana gelecek %50 oranındaki değer azalışının karşılığı eklenmek suretiyle hüküm kurulması gerektiğini, fakat taşınmaz maliki %50 değer kaybını kabul etmediği takdirde mahkemece bu kez idareye kalan kısmın tüm bedelini ödemek suretiyle kamulaştırma dışında kalan kısmın mülkiyetini isteyip istemediği sorulacağını, idare bunu kabul ettiği takdirde taşınmazın tamamının bedeline hükmedilerek ve taşınmazın tamamının tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğini, hem taşınmaz malikinin hem de idarenin mahkemenin yaptığı teklifi kabul etmemesi halinde mahkemece, kalan kısımdaki değer azalış yüzdesi ne ise o rakam ile birlikte kamulaştırılan bölümün bedeline hükmedilerek, sadece kamulaştırılan kısmın tapusunun iptaline karar verilmesi gerektiğini, mahkemece müvekkili idareye bu hususlarda soru sorulmadığını ve tahkikat işlemleri tamamlanmadığını, kamulaştırma bedeli ihtilafsız olarak belirlenmemiş olması, bedel tespitine ilişkin tahkikat işlemlerinin tamamlanmamış olması ve verilen yasal sürelerin usulüne uygun olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin bankaya yatırılması yönünde İlk Derece Mahkemesince 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi gereğince iki kez 15 günlük süre verildiği davacı idare vekiline usulüne uygun olarak süre verildiği, buna rağmen kamulaştırma bedelinin depo edilmediği, böylece davanın usulden reddine yönelik mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un "Kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili" kenar başlıklı 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
"... Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hâkim tarafından onbeş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hâkim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir. Tarafların anlaşması halinde kamulaştırma bedeli olarak anlaşılan miktar peşin ve nakit olarak, hak sahibi adına bankaya yatırılır. Tarafların anlaşamaması halinde hâkim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedelin (…) mahkemece belirlenecek banka hesabına yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi için idareye onbeş gün süre verilir. (...) Gereken hallerde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir. İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına, hâkim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedelin (…) veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. ..." .
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemesinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 363 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer olan sebeplerden birinin verildiği halinde mümkündür.
2. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca verilen yasal süreler içinde mahkemece tespit edilen bedelin depo edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.