Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1385 E. 2023/8395 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu sicilindeki hata nedeniyle oluşan zarardan dolayı Hazine'nin sorumluluğu ve tazminat miktarının kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine’nin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan sorumlu olduğu, ancak bu sorumluluğun tapu kaydı iptal edilen taşınmaz bedeli ile sınırlı olup tapu iptal ve tescil davası giderlerini kapsamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/809 Esas, 2022/1381 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/540 Esas, 2020/285 Karar

Taraflar arasındaki uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, ... ilçesi, ...- İmar Mahallesi 167 ada 13 parsel sayılı taşınmazı müvekkilinin tapuda düzenlenen resmi senetle satın aldığını, ancak taşınmazın asıl maliki yerine sahte kimlik ve fotoğraflarla satışın yapıldığının sonradan öğrenilmesi üzerine suç duyurusunda bulunulduğunu, Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda sahteciliği yapanlar hakkında ceza davası açıldığını, davanın Gölbaşı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/372 Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, asıl tapu maliki ... tarafından müvekkili aleyhine açılan tapu iptali tescil davasının Gölbaşı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/305 Esas, 2017/368 Karar sayılı ilamıyla sahte kimlik ve fotoğrafla satış yapıldığı ve müvekkili ilk el olduğundan tapu kaydının iptaline ve ... adına tapuya tesciline karar verildiğini, müvekkili aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedildiğini, anılan davada taşınmazın keşif tarihi olan 09.11.2016 tarihi itibarıyla değerinin 1.509.000,00 TL olduğunun belirlendiğini, zararın oluştuğunu, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutup şimdilik 1.509.000,00 TL ile tapu iptali tescil davasında ödediği 72.096,00 TL yargılama giderinin tapu iptali ve tescil davasının müvekkili yönünden kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın reddi gerektiğini, her şeyden önce davacının kendisine dayanak yaptığı Gölbaşı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/305 Esas, 2017/368 Karar sayılı ilamının henüz kesinleşmediğini, davacı tarafından uğranılan zarar olarak talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacının tapu kaydının iptaline karar verilen taşınmazı resmi senette de görüleceği üzere 70.000,00TL'ye satın aldığını, davayı kabul etmemekle birlikte mahkeme tarafından yapılacak yargılama sonucunda davacının zarara uğradığı kabul edilse dahi, hüküm altına alınacak tazminat miktarının tapu kaydı iptal edilen taşınmaz için ödediği bedelden fazla olamayacağını, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, davanın esasına girilmesi halinde ise esastan reddine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tapu iptali ve tescil kararına karşı istinaf yoluna başvurmadan, anılan davanın kesinleşmesini beklemeden, alım satım ilişkisine girdiği kişilerden herhangi bir talepte bulunmadan doğrudan Hazine aleyhine tazminat davası açtığını, dava tarihi itibarıyla tapu iptali tescil davası kesinleşmediğinden dava şartının gerçekleşmediğini, resmi senetteki satış bedelinden daha fazlasını ödediğini yazılı delille ispatlaması gerektiğini, çok yüksek tazminatın tespit edildiğini, sahtecilik eylemiyle ilgili ceza davası açıldığını, ceza davasının sonucunun beklenmediğini, ceza yargılamasında davacı müşteki konumunda ise de davacının iyiniyetli olup olmadığı, kusurunun ve ihmalinin olup olmadığı hususlarının açıklığa kavuşmadığını, anılan hususların illiyet bağını kesen hususlar olduğunu, Gölbaşı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/305 Esas, 2017/368 Karar sayılı kesinleşen ilamında vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinden Atilla ve ... sorumlu tutulduğu hâlde anılan davadaki yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin Hazineden tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda sahte nüfus cüzdanı ve sahte fotoğraf kullanılarak 30.04.2015 tarihli ve 8800 yevmiye nolu resmi senet düzenlenip davacı adına yolsuz tescilin gerçekleştiği, tapu memurlarının imza ve fotoğraf kontrolü yapmadan satış işlemini gerçekleştirmek suretiyle Tapu Sicil Tüzüğünün 13 üncü maddesine aykırı işlem yaptıkları, davacının kasıtlı ya da kusurlu eylemleriyle yolsuz tescilin gerçekleşmesine neden olduğuna dair iddia, delil ve belge bulunmadığı Gölbaşı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.07.2017 tarihli ve 2015/305 Esas, 2017/368 Karar sayılı ve Gölbaşı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/372 Esas, 2020/398 Karar sayılı dava dosyalarındaki delil ve belgeler ile istinafa konu dosya kapsamıyla sabit olduğunu, bu durumda davacının zararından 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğu, tapu iptali ve tescil davasında hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinden de tapu sicilinin hatalı tutulması sebebiyle mülkiyetin kaybı nedeniyle uğranılan zararın kapsamına girdiğini kabul edilerek, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yöntemiyle tespit edilen tazminat ile tapu iptali ve tescil davasında hüküm altına alınan ve davacı tarafından ödenen yargılama giderlerinin davalı Hazineden alınmasına yönünde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.

5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazın tapuda ... adına kayıtlı iken 30.04.2015 tarih 8800 yevmiye nolu resmi senetle 70.000,00TL bedelle 167 ada 13 parselin davacıya sahte nüfus cüzdanı ve sahte fotoğraf kullanılarak satıldığı, durumdan haberdar olan asıl malik ...'ın tapu iptali ve tescil davası açtığı, Gölbaşı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/305 Esas, 2017/368 Karar sayılı kararı ile tapunun iptaline ve ilk malik adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın 03.12.2018 tarihi itibari ile kesinleştiği ve işbu davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tapu kaydı iptal edilen taşınmaz bedeline hükmedilmesi gerekirken; yasal olmayan gerekçelerle dava konusu taşınmaz hakkında açılan tapu iptal ve tescil dosyasında davacı aleyhine hükmedilen yargılama giderlerinin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının;

a) (1) numaralı bendinde yer alan '' ve Mahkememizin 2015/305 Esas sayılı dosyasında ödenilmiş olan 72.096,00 TL tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla- yargılama gideri zararı olmak üzere takdir edilen toplam 1.166.393,37 TL '' cümlesinin hükümden çıkarılmasına

b) (3) numaralı bendinde yer alan '' Yargılama giderlerinin haklılık durumuna göre (%73,77 - %26,23) taraflar üzerinde bırakılmasına;'' cümlesinin çıkarılmasına, aynı bentte yer alan ''3.659,66 '' sayısının çıkarılmasına yerine ''3.433,50'' sayısının yazılmasına,

c) (6) numaralı bendinde yer alan '' 73.623,77 '' sayısının çıkarılmasına yerine ''71.100,41 '' sayısının yazılmasına,

d) (7) numaralı bendinde yer alan '' 37.479,18 ''sayısının çıkarılmasına yerine '' 41.389,93 '' sayısının eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.