Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1392 E. 2023/8424 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, orman kadastrosu nedeniyle tapu kayıtları iptal edilen taşınmazlar için kamulaştırmasız el atma tazminatı istenmesine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava, kamulaştırmasız el atma davası olarak Orman İdaresine açılmış ise de, 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi gereği hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu, davanın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davası olarak nitelendirilmesi halinde dahi davalı Orman İdaresinin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/244 Esas, 2022/2357 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mazgirt Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/13 Esas, 2019/27 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Tunceli ili, Mazgirt ilçesi, Dayılar (...) köyü, 12, 181, 208, 209, 212, 213, 223, 225, 246, 250, 253, 279, 287, 6, 16, 24, 204, 205, 210, 211, 217, 218, 219, 220, 234, 240, 245, 326 ve 416 parsel sayılı taşınmazların ... ve müşterekleri adına tespit tescil gördüğünü, Tunceli Orman İdaresince taşınmazların orman oldukları iddiasıyla itiraz edildiğini, 1959 - 2005 yılı sonuna kadar devam eden yargılama süresinde taşınmazların tapu kayıtlarına konulan şerh nedeniyle taşınmaz maliklerinin mülkiyet ve tasarruf haklarının kısıtlandığını, bu nedenle dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin husumet itirazında bulunarak, esasa ilişkin ise dava konusu taşınmazlara yönelik Mazgirt Kadastro Mahkemesinde taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tescil edilerek şerh konulduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın 12, 181, 208, 209, 212, 213, 223, 225, 246, 250, 253, 279, 287 nolu parseller yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun ) 307 inci maddesi gereği feragat nedeniyle reddine, 6, 16, 24, 204, 205, 210, 211, 217, 218, 219, 220, 234, 240, 245, 326, 416 nolu parseller yönünden 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin (d) fıkrası gereğince davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle reddine, 1 ve 203 nolu parseller yönünden usulüne uygun dava açılmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davacıların taraf sıfatı veya aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle bazı parseller yönünden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davanın tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olup davacıların mülkiyet haklarının karşılık ödenmeden sona erdirildiğini, davacıların 1958 yılında yapılan kadastro çalışmalarından önce hem kayden hem de zilyet olarak 50 yıldan fazladır malik olduklarını ve bu bölgede orman sınırlarını belirleyen bir çalışmanın olmadığını, davayı açmakta hukuki yararları olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 6, 16, 24, 204, 205, 210, 211, 217, 218, 219, 220, 234, 240, 245, 326, 416 nolu parseller yönünden davalı ... İdaresi tarafından dava konusu taşınmazların orman vasfında olduğundan dolayı kadastro tespitlerine itiraz edildiği, Kadastro Mahkemesince taşınmazların 3.kişilere satışının engellenmesi amacıyla tapu kaydına şerh konulduğu, yargılama sonucunda da dava konusu taşınmazların orman vasfında olduğunu tespit ederek davalı ... idaresi lehine tapuya tesciline karar verildiği, dava konusu somut olayda Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 ve 1/6 sayılı kararında da belirtildiği şekilde kamulaştırmasız el atma şartlarının dolayısıyla da tazminat talebi koşullarının oluşmadığı, Mahkemece davacı vekiline 6100 sayılı Kanun’un 31 inci maddesi uyarınca hakimin aydınlatma ödevi kapsamında talebinin açıklattırıldığı, davacı vekilinin 05.02.2019 havale tarihli dilekçesiyle 12, 181, 208, 209, 212, 213, 223, 225, 246, 250, 253, 279, 287 nolu parseller yönünden davadan feragat ettiklerini, taleplerinin 6, 16, 24, 204, 205, 210, 211, 217, 218, 219, 220, 234, 240, 245, 326, 416 nolu parsellere yönelik olduğunu bildirildiği, bu parsellerin davacıların murisleri adına olan tapu kayıtlarının iptaline karar verildiği, bir davada, davacı ve davalı sıfatının kimlere ait olduğu hususunun maddî hukuka göre belirlendiğinden ve taraflardan biri o davada gerçekten taraf sıfatına sahip değilse Mahkemenin sıfat yokluğunu kendiliğinden (resen) gözetmesi gerektiği, dava konusu taşınmaz davacıların murisi adına kayıtlı olmadığı dolayısıyla dava tarihi itibarıyla davacıların malik sıfatının olmadığı, bu durumda davacıların taşınmaz üzerinde mülkiyetten kaynaklı bir hakkı bulunmadığı, dolayısı ile de davacıların kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davası yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, 1 ve 203 nolu parseller yönünden usulüne uygun olarak harçlandırılan ve açılmış bir dava bulunmadığından, 12, 181, 208, 209, 212, 213, 223, 225, 246, 250, 253, 279, 287 nolu parseller yönünden davacı vekilinin 05.02.2019 havale tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğinden, somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki nitelendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 150 nci maddesi.

2. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava kamulaştırmasız el atma davası olarak Orman İdaresine husumet yöneltilmek suretiyle açılmıştır. 6100 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi gereği hukukî nitelendirme Hâkim'e ait olmakla birlikte, dava 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinden kaynaklanan tazminat davası olarak nitelendirilse dâhi, davalı ... İdaresinin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı, temsilcide yanılma da söz konusu olmadığından sonucu itibarıyla doğru olan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.