Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1395 E. 2023/8421 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle kamulaştırma sahası dışında kalan mücavir alandaki taşınmaz için açılan bedel davasının, dava şartı yokluğundan reddinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 6. fıkrası kapsamında, baraj inşası nedeniyle mücavir alanda kalan taşınmazdan yararlanma imkanının kalıp kalmadığının ve çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığının tespiti yapılmadan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2502 Esas, 2022/3228 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nizip 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/1025 Esas, 2018/417 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep ili, .... ilçesi, ... köyü 108 ada 17 (ifrazen 61 ve 62 parsel) parsel sayılı taşınmaza karayolu ile ulaşımın el atma sonucu imkansız hale geldiğini, ulaşım imkansızlığı nedeniyle arazinin bakımının sürümünün yapılamadığını, Birecik Barajı içme ve kullanma suyu kaynağı olarak değerlendirildiğinden Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'nin 16-20 nci maddelerine göre korunduğunu, fıstık bahçesi olan dava konusu taşınmazdan, baraj gölü mutlak koruma alanında olduklarından yapılaşma yasağı, tarım arazileri için getirilen suni gübre ve tarım ilacı kullanma yasağı nedeniyle verim alınamadığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 12 nci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca baraj inşası için yapılan kamulaştırmalar sonunda mücavir taşınmaz malların, çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulması, ekonomik veya sosyal yönden yararlanılmasının mümkün olmaması hallerinde, sahiplerinin yazılı başvurusu üzerine kamulaştırılacağını, müvekkilinin maliki bulunduğu taşınmazından fiilen yararlanma imkanının kalmadığını, 1.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet, yargı yolu, hak düşürücü süre, zamanaşımı itirazlarında bulunarak mücavir alan ile ilgili ilanın 13.12.2000 tarihinde yapıldığını, ilan tarihinden 1 yıl sonra kullanılmayan hakkın düştüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kesin hüküm nedeniyle reddini, idarenin dava konusu taşınmaza yönelik bir müdahalesinin bulunmadığını, taşınmazın kullanılmasına ve tarım yapılmasına bir engel olmadığını, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği'nin 16-20 nci maddelerince getirildiği belirtilen kısıtlamaların, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca 14.02.2018 tarihli ve 30332 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kanun değişikliği ile yürürlükten kaldırıldığını, bu nedenle davanın öncelikle kesin hükümden, bunun kabul edilmemesi halinde esastan reddedilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kenarında bulunduğu barajın, içme suyu temini için kullanılması ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'nin 17 ve 18 inci maddelerine göre taşınmazın mutlak/kısa mesafeli koruma alanında kalması hususu ile davalı idarenin herhangi bir ilgisi bulunmamakta ise de Birecik Barajı davalı ... Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından yaptırılmış olup, davalı Bakanlığın, Birecik Barajı tesisi amacı ile yapılan kamulaştırmadan dolayı 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesi uyarınca sorumluluğunun bulunduğunu, davalı idarenin kamulaştırması sonucu oluşan baraj gölünün, başka idareler tarafından içme ve kullanım amaçlı olarak kullanılması bu durumu etkilemeyeceğinden, husumetin ...’na yöneltilmesi doğru olup benzer konudaki Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 04.12.2013 tarihli ve 2013/14937 Esas, 2013/21601 Karar, 15.01.2014 tarihli ve 2013/25459 Esas, 2014/536 Kararları ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.09.2013 tarihli ve 2013/84 Esas, 2013/118 Karar sayılı kararı da gözetildiğinde yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davanın 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrasından kaynaklanan mücavir alanda kalan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin olup olmadığı hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 7103 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin altıncı fıkrası, baraj sahasına mücavir taşınmazların, mal sahibinin talebi üzerine çevresinin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulmuş olması halinde, mal sahibinin taşınmazdan yararlanma imkanı kalmadığı hallerde kamulaştırma usulünü düzenlemektedir. Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar baraj sahasına mücavir olup, kamulaştırma sahası dışında kalan ve fiilen de el atılmayan taşınmazlardır. Bu maddede valilik komisyonuna başvuru dava şartını getiren düzenlemenin eldeki davalara uygulanacağına ilişkin 2942 sayılı Kanun’un geçici 13 üncü maddesinin Anayasa Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli ve 2018/99 Esas, 2021/14 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden, 2942 sayılı Kanun'un 12 nci maddesinin altıncı fıkrasının dava açmadan önce valilik komisyonuna başvurulmasını dava şartı kabul eden düzenlemenin eldeki davalara uygulanma imkanı kalmamıştır.

3. Dosya içerisinde bulunan 18.04.2018 tarihli fen bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın tamamı 300 metrelik koruma bandı içerisinde kalmaktadır.

4. Mutlak koruma alanında ya da mücavir alanda kalan bir taşınmazın kamulaştırılabilmesi ya da değer azalışı verilmesi; ancak baraj inşası nedeni ile yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulup bozulmadığı, taşınmaz maldan ekonomik ve sosyal yönden yararlanılmasının mümkün olup olmadığının tespit edilmesi halinde söz konusu olur. 2942 sayılı Kanun'un 15 inci maddesi uyarınca oluşturulacak bilirkişi heyeti eşliğinde mahallinde keşif yapılarak baraj inşası için yapılan kamulaştırma sonunda, kamulaştırma sahasına mücavir alanda kaldığı iddia edilen taşınmazdan, çevrenin sosyal, ekonomik veya yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle ekonomik olarak yararlanılmasının mümkün olup olmadığı ya da yalnızca kısıtlama oluşup oluşmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.