"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/125 Esas, 2022/2201 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivrihisar Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/106 Esas, 2021/285 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Eskişehir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 3657 ve 3690 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlardan 3657 parselin yüzölçümünün kadastro bilirkişi tarafından 4865,37 m² olarak ölçüldüğünü, cevap dilekçesi süresi devam ederken keşif yapılıp rapor alındığını, 09.06.2021 tarihli bilirkişi heyet raporundaki kamulaştırılacak alanın 5.000,00m² olduğunu, bilirkişi heyetince yapılan inceleme ve araştırma sonucu söz konusu parselin bulunduğu arazinin tarımsal özellikleri göz önünde bulundurularak davaya konu alanın toplam bedelin 68.197,64 TL olduğu kanaatine şimdilik bir itirazının olmadığını, bu hususun mahkemece dikkate alınmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas raporda belirlenen metrekare birim fiyatı ile Kıymet Takdir Komisyonu raporu arasındaki farkın kıymet takdirinin 2'li münavebe, bilirkişilerin ise 4'lü münavebe uygulamasından kaynaklandığını, bilirkişilerce seçilen tarzda bir ekim dikim olmadığından uygulanan münavebe sistemi ve ürünleri hatalı olduğunu, seçilen ürünlere ve 4'lü münavebe uygulamasına itiraz ettiklerini, dava konusu taşınmazın bir kısmı kanal bir kısmının ise sazlık olması nedeniyle münavebe ürünlerinin yetişmesi mümkün olmayıp taşınmazının çayır vasfında olduğunu, mısır ürününün ilçe tarım verilerinde yer almadığını, bu durumun yörede yaygın olarak yetişmediğinin göstergesi olduğunu, davaya konu taşınmazlardan 3657 parselin gerçek alanı ile tapu alanı arasında tecviz sınırları içerisinde uyumsuzluk olduğunun fen raporuyla tespit edildiğini ve taşınmazın değerinin gerçek alanı göstermeyen tapu alanına göre belirlenmesinin hukuka ve maddi gerçeğe aykırı olup kamulaştırma bedelinin gerçek alan üzerinden hesaplanması gerektiğini, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazlara net ürün geliri esas alınarak değer biçilmesi yöntem itibarıyla doğru olduğunu, her ne kadar 2942 sayılı Kanun'un 15inci maddesinin son fıkrası gereğince dava konusu taşınmazlar için davanın açıldığı 2021 yılı resmi tarım verileri uygulanarak bedel tespit edilmesi gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda bir önceki yıla ait resmi verilere göre bulunan bedel ÜFE uygulanarak artırılmış ise de belirlenen metrekare birim bedeli aynı bölge içindeki aynı amaçla kamulaştırılan diğer taşınmazlar için açılan davalarda 2021 yılı değerlendirme tarihi esas alınmak suretiyle tespit edilen bedeller ile uyumlu olduğundan, taşınmaz için belirlenen bedel sonuç itibarıyla Bölge Adliye Mahkemesince de uygun bulunduğunu, bununla birlikte, davalı dava açmaya sebebiyet vermediğinden ve 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereğince yargılama giderlerinden davacı idare sorumlu olduğundan, ayrıca davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi halinde Anayasanın 46 ncı maddesinde düzenlenen "taşınmazın gerçek karşılığının ödenmesi" ilkesi ve dolayısıyla da mülkiyet hakkı ihlali söz konusu olacağı göz önüne alındığında, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde de bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeliri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Sulu tarım arazisi niteliğindeki Eskişehir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 3657 ve 3690 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalarda kabul edilen oranlar gözetilerek, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.