Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1424 E. 2023/7452 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin taşınmaza fiilen el attığının tespit edilmesi ve taşınmaz bedelinin belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmaması, ancak kararda taşınmaz parsel numarasının ve davacı mirasçılarının hatalı gösterilmesi nedeniyle karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/611 Esas, 2021/1259 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/133 Esas, 2019/642 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 26149 ada 3 (eski 2) parsel sayılı taşınmaza ağaçlandırma yapılmak ve tel örgü ile çevrilmek suretiyle davalı idarece fiilen el atıldığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; idari yargının görevli olduğunu, fiilen el atılma durumunun söz konusu olmadığını, kamu hizmetine tahsis edilmiş bir alan olmadığını, taşınmazın özel sağlık tesisi alanında bulunduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiilen el atmanın olmadığını, mülk sahiplerinin imar planındaki kullanım alanı özelliğine göre taşınmazı kullanabileceklerini, idari yargının görevli olduğunu, daha önce açılan davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verildiğini, bu nedenle kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini, Orman Genel Müdürlüğü ile ihtilaflı olan taşınmazın etrafının tel örgü ile çevrilerek ağaçlandırılmasından idarelerinin sorumlu olmadığını, m² bedelinin fahiş belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmaz paydaşlarınca açılan davanın kabul edildiğini ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesince ilgili kararın onandığını, önceki imar planında “Sağlık Tesis Alanı” olarak ayrılan taşınmazın idare tarafından tel örgü ile çevrilerek ağaçlandırma yapılması suretiyle el atıldığını, açılan davaların seyrine göre el atma olgusunun 2011 yılından sonra gerçekleştiğini, “Özel Sağlık Tesisi” alanı olarak ayrılmasının mevcut el atmayı ortadan kaldırmadığını, tasarruf imkanının tamamen ortadan kaldırıldığını, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde de Kanuna aykırılık bulunmadığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlâk muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dosya içerisinde yer alan fen bilirkişi raporuna göre, dava konusu 26149 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ağaçlandırma yapılmak ve etrafı tel örgü ile çevrilmek suretiyle fiilen el atıldığının, imar planında ''özel sağlık alanı'' olarak ayrıldığının, dosyaya sunulan ek raporda da; yapılan imar uygulaması ile 26149 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, aynı yerde 3 ve 4 no lu iki ayrı parsele ayrılmış olduğu, 9.132,00 metrekare yüzölçümlü olarak ''özel sağlık alanı'' kullanımında olan 26149 ada 3 parsele şuyulandırıldığının belirtildiği ve 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak açılan ve Dairemiz denetiminden geçen paydaş dosyalarında davalı idarece el atıldığının kabul edildiği ve davalı idarenin dava konusu taşınmaza paydaş olduğu hususu da dikkate alındığında, kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü ile alınan rapora göre taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğrudur.

4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıda belirtilen husus haricindeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5.Dava konusu taşınmazın aynı yerde 3 ve 4 no lu parsellere ayrıldığı, dava konusu edilen hissenin 3 parsel sayılı taşınmazda bulunduğu, bu itibarla taşınmazın parsel numarasının kararda hatalı gösterilmiş olması ve davacının vefat etmesi neticesi tapuda mirasçılarına intikalin yaptırılmış olduğu ve vekâletlerinin dosyaya sunulmuş olması nedeniyle karar başlığında davacı olarak gösterilmemeleri ve paylarının iptaline karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin hüküm fıkrasının; a.) (1) ve (2) numaralı bentlerinde yer alan ''2 Parsel'' ibarelerinin çıkartılmasına, yerlerine '' 3 parsel (eski 2 parsel) '' ibaresinin yazılması, b) Gerekçeli kararın karar başlığı davacı kısmında yeralan “...” ad ve soyadının çıkartılmasına, yerine sırasıyla “Ayten Arcan, İsa Arcan, Harun Arcan ve Seçil Kabasakal” ad ve soyadlarının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.