Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1439 E. 2023/8494 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kamulaştırılan taşınmaz için ödenen bedelin yetersiz olduğu iddiasıyla açılan kamulaştırma bedelinin artırılması davasında, davalı idarenin hak düşürücü süre itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: 4650 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince kamulaştırma kararının kanunun yürürlük tarihinden önce verilmiş olması ve davacılara tebligat yapılamamış olması nedeniyle, davacıların dava açma hakkının bulunduğu ve bedelin artırılmasına dair yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/733 Esas, 2021/1987 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/97 Esas, 2020/186 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin artırılması davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerine ait İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1015 parsel sayılı taşınmazın 1994 yılında davalı idarece kamulaştırıldığını, müvekkillerine kamulaştırmaya ilişkin noter tebligatının yapılmadığını ve bugüne kadar da herhangi bir bedel ödenmediğini, 1015 parsel sayılı taşınmazın eski 787 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan ve elektrik santrali olarak kamulaştırılan 140.000 m² büyüklüğünde bir taşınmaz olduğunu, müvekkilinin 787 parsel sayılı taşınmazdan oluşan ve aynı mahallede bulunan 6420 ada 2, 3, 4, 5 parsel sayılı bazı taşınmazların satışı esnasında bu parsellerdeki TEİAŞ lehine konan 1994 yılına ait kamulaştırma şerhlerin silinmesi için davalı idarenin şart koştuğu zorunluluk ile 1015 parselin usulsüz kamulaştırmasına rağmen işbu parseli sembolik 1 TL kamulaştırma bedeli karşılığında tapudan zoraki 09.03.2018 tarihinde ferağ ettirildiğini, müvekkillerinin 1015 parselle ilgili hiçbir ödeme almadığını, müvekkillerine yapılan herhangi bir noter tebligatının da bulunmadığını, bu sebeple 1994 yılında alınan kamulaştırma kararına istinaden tapudan terk edilen bu taşınmaza terk karşılığı takdir edilen bedelin artırılması için huzurdaki davanın açıldığını, müvekkillerinin söz konusu arsanın tapu ferağını verdiği esnada 09.03.2018 tarihinde kamulaştırma işlemini öğrendiğini, işbu davanın 06.04.2018 tarihinde, tapu ferağının verildiği tarihten itibaren bir aylık yasal süre içerisinde açıldığını, davalarının 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) tabi olup, bu kanuna uygun olarak kamulaştırma bedel artırım davasının kamulaştırma kararının öğrenildiği tarihten itibaren bir aylık sürede açılması gerektiğini, müvekkillerine ait taşınmaza yapılan el atmanın tespit edilerek, takdir edilen bedelin yükseltilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 30 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesini, ayrıca husumet itirazında bulunduklarını, enerji nakil hatlarının taşınmazı en az etkileyecek konumdan geçirildiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin artırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazdaki 380 kV’lık İstanbul- V (Habibler) trafo merkezi kamulaştırma işleminde 2942 sayılı Kanun gereği kurulan kıymet takdir komisyonunca belirlenen bedelin Ziraat Bankası Gaziosmanpaşa Şubesine 18.04.1996 tarihli, 609 sayılı yazı ile yatırıldığını, davanın 30 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının kamulaştırmadan haberdar olduğu tarih ile dava tarihi arasında 30 günlük hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddi gerektiğini, müvekkil idarenin kamulaştırma işlemini tamamladığı ve tescillerin yapıldığını, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu, 1016 parsel sayılı taşınmaz için Nisan 2017 değerlendirme tarihi itibarıyla Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/195 Esas sayılı dosyasında 1.000 TL/m², Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/41 Esas sayılı dosyasında 1.300 TL/m² belirlenmişken, eldeki dosyada 2018 yılı için aynı parsele 1.800 TL/m² bedeli belirlenmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile rızaen ferağ sonucu idare adına tescil edilen arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre tespit edilen taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre 1.800 TL/m² üzerinden belirlenen bedelin uygun olduğu, böylece mahkeme kararında usul ve kanuna aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırma bedelinin arttırılması hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Ana Kanuna İşlenemeyen Geçici 1 inci maddesi ve 05.05.2001 tarihinde yürürlüğe giren 24.04.2001 tarihli 4650 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi ile değiştirilmeden önceki 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 05.05.2001 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 4650 sayılı Kanun'a ait 2942 sayılı Ana Kanuna İşlenemeyen Geçici 1 inci maddesinde yer alan "Bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır" hükmü dikkate alınarak, dava konusu taşınmaza ilişkin kamu yararı kararının 4650 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden önce verildiği tespit edildiğinden, anılan hüküm uyarınca davacılara ve taşınmazın diğer paydaşlarına kamulaştırma evrakının tebliğe çıkarılıp çıkarılmadığı araştırılmış olup, davacılara adresleri tespit edilemediğinden tebligat gönderilemediği, ancak taşınmazın diğer paydaşlarına muhtelif tarih ve yevmiye numaralarıyla Üsküdar 2. Noterliği kanalıyla kamulaştırma evraklarının tebliğe çıkartıldığı anlaşıldığından, davacıların kamulaştırma bedelinin artırılması davası açma hakkının bulunduğu sonucuna varılmıştır.

3. Arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1015 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve kamulaştırma bedelinin artırılmasına karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.