"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/749 Esas, 2022/440 Karar
KARAR : Ret/ Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın ... ve ... yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine; diğer davacılar yönünden kısmen kabulüne karar vermiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen bedel davacılardan ... dışındakilerin her birinin payı yönünden İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00TL’nin altında kalmaktadır.
Bu nedenle taraf vekillerinin davacı ... dışındaki davacılar yönünden temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf vekillerinin ... payı yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların müştereken maliki oldukları Yalova ili, ... ilçesi ... köyü 18 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile eski 417 parsel (yeni 243 ada 35 parsel) taşınmazın 6064,79 m²lik kısmının orman sınrıları içinde kaldığından ve eylemli orman olduğundan bahisle Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/799 Esas, 2017/338 Karar sayılı kararı ile tapularının iptal edilerek Hazine adına tescil edildiğini bu durumun mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek davacıların uğradığı zararın tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Hazinesi vekili cevap dilekçesinde özetle;davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.12.2018 tarihli ve 2017/541 Esas, 2018/534 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.06.2020 tarihli ve 2019/1100 Esas, 2020/530 Karar sayılı kararı ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunın esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 10.06.2020 tarihli ve 2019/1100 Esas, 2020/530 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesinın esastan red kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararını incelenmesinde; davacılar vekilinin tüm, davalı ... vekilinin aşağıdaki bir kısım temyiz itirazları yerinde görülmeyerek; davacılardan ... ve ... paylarını diğer davacı ...’a devrettikleri anlaşıldığından bu davacılar yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi; dava konusu taşınmazlardan 243 ada 35 parselde toplam 6064,79 m²lik kısmının iptaline karar verildiğinden bu alan dikkate alınarak tazminat hesaplanması; tapu maliklerinin tamamının davacı olmadığı gözetilerek bedel takdir edilmesi gerektiğinden bahisle bozma karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın ... ve ... yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine; diğer davacılar yönünden kısmen kabulüne karar vermiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazların değerli konumda olduklarını, tespit edilen m² değerinin düşük olduğunu ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazların vasfına göre yüksek bedel takdir edildiğini, objektif değer artışı uygulanmaması gerektiğini, eksik ve hatalı rapora göre hüküm kurulduğunu ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi.
3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı ilâmında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.
4. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca kabul edilen Devletin sorumluluğu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından aynî hakkının saptanması, herkese açık tutulmasında tekel hakkı sağlayan bir sicil olması esasına dayanmaktadır. Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir.
5. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise net gelir metodu yöntemi ile arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı,tarafların bedele ilişkin aynı temyiz sebeplerini Dairemizin bozma ilamı öncesinde sundukları dilekçelerinde belirttikleri, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf Vekillerinin avacı ... Dışındaki Davacılar Paylarına İlişkin Temyizleri Yönünden
Temyiz dilekçelerinin miktardan REDDİNE,
2. Taraf Vekillerinin Davacı ... Payına İlişkin Temyizleri Yönünden
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
14.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.