"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/1353 Esas, 2022/423 Karar
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında
yapılan yargılama sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20.Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere, değerleriyle ve mimari proje ile doğru orantılı arsa payı verilmediğini, davalının kat irtifakı talebinde bulunurken bağımsız bölümlerin arsa paylarının azalttığı gerekçesiyle mahkemece yeni arsa paylarının belirlenerek tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı .... vekili cevap dilekçesi ve beyanlarıyla arsa paylarının ekspertiz raporuna göre belirlendiğini, objetkif kıstasların esas alındığını, zaten yapının tamamına sahip olan müvekkilinin oybirliğiyle bu değişikliği yaptığını, davacıların taşınmazı ihaleyle ve tüm durumunu bilerek satın aldığından bahisle iyiniyetli olunmadığını ve esasa ilişkin sair nedenlerden davanın reddini talep etmiştir.
2.Davalı ... duruşmada hazır bulunarak davayı kabul ettiğini, kendisinin de binada yönetici olduğunu ve arsa payının düzenlenmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazda 2012 yılında kat mülkiyeti kurulduğu dikkate alındığında aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı, bağımsız bölümlerin, kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme ve gerekçe içermeyen soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmediği, mahkemece kat irtifakı kurulması sırasında esas alınan arsa payı düzenlenmesine dair liste ve bu listede davacıların onayının olup olmadığı, ayrıca anataşınmazda kat irtifakı kurulmayıp doğrudan kat mülkiyetine geçilmiş ise buna ilişkin belgelerin de belediye başkanlığı ve tapu müdürlüğünden getirtilerek mukayeseli olarak alınacak rapor ile karşılaştırılması, oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.09.2019 tarihli ve 2018/1452 Esas, 2019/1479 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, arsa paylarının belirlenmesinde esas alınacak olan bağımsız bölümlerin kat irtifakı yahut kat mülkiyeti kurulduğu tarihteki değerlerini olumlu veya olumsuz etkileyen tüm unsurların incelenip irdelenmesi için bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İstanbul Anadolu 17. SulhHukuk Mahkemesinin 18.03.2022 tarihli ve 2020/1353 Esas, 2022/423 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargıtay bozma ilamlarının gereklerinin yerine getirilmediği, kötüniyet konusunda bozma ilamlarının hilafına karar verildiğini, kat irtifakı 1981 yılında kurulmasına rağmen tüm raporlarda 2012 kat mülkiyeti kurulma tarihinin gözönüne alındığını, üç bilirkişi raporunun da arsa paylarının yeniden düzenlenmesine gerek görmüşken arsa paylarının düzeltilmesine gerek duyulmadığı, karara dayanak bilirkişi raporunda metrekarelerin yanlış hesaplandığını, önceki iki bilirkişi raporunda 4 ve 5 numaralı dairelerin kapalı alanları 154 m² bulunduğu, hükme esas alınan raporda 115,65 m² kapalı alan hesaplandığını, bankaya ait asma kat ile normal kata aynı puan verildiğinden sorgulanabilir olmaktan uzak bilirkişi raporuna dayanan kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, 25.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.