Logo

5. Hukuk Dairesi2023/151 E. 2023/6244 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tapu kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırmasız el atılan kısımda davacının payının tespiti yeterli iken, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından infazda tereddüt doğuracak şekilde tescil hükmü kurulması doğru bulunmayıp, bu husus düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 5206 ada 1 parselde müvekkilinin hisse sahibi olduğunu, dava konusu taşınmaza asfalt yol yapılmak sureti ile kalıcı nitelikte fiilen el atıldığını, fiilen el atılmayan bölümlerin uygulama imar planında ayrık nizam 2 kat konut alanında kaldığını, müvekkilinin müstakilen inşaat yapmasına veya yararlanmasına elverişli olmadığını, proje bütünlüğü bulunduğunu belirterek, belirlenecek tazminatın davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma yoluna gidilmesinin dava şartı olduğunu ve bu yola başvurulmaksızın dava açılamayacağını, kamulaştırmasız el atma davalarında husumetin taşınmaza fiilen el atan idareye yönetilmemesi gerektiğini, hukuki el atma iddiası yönünden görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğunu, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın halen davacı uhdesinde olduğunu, el atma şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf edilen karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, emsal olarak sunulan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/372 Esas, 2016/565 karar sayılı ilamında fiilen el atılmayan bölümlerin yararlanmaya elverişli olmadığının, konut alanında kaldığının sabit olduğunu, hüküm kurulurken istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen ilamın dikkate alınmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atma olmadığını, husumetten davanın reddinin gerektiğini, kararın eksik inceleme sonucu hatalı olarak verildiğini, bilirkişi raporunda belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılarak bir kısmının yol olarak kullanılmaya başlandığı, fiilen el atılmayan kısımların imar planında kamu hizmeti için ayrılmış yer olmadığı ve bu kısımlarda diğer ortaklar tarafından ev ve müştemilat yapılmış olması ve davacının binasının olmamasından dolayı davalı belediyeye sorumluluk yüklenemeyeceği, kamulaştırmasız el atılan kısımda davacının hissesine düşen pay bedelinin emsal karşılaştırması yapılarak belirlenmesi ve mahkemece kurulan hükmün hukuka uygun olduğu belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı taraf vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. davalı idare vekili ek temyiz dilekçesi ile tescil hükmünün infaza kabil olmadığını, bu sebeple tapuda işlem yatıramadıklarını düzeltilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 6745 sayılı Kanun'un 33 ncü maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen ek 1 inci maddesi

5. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 5206 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi, fiilen el atılan kısımda davacı tarafın pay karşılığına hükmedilmesi ve 6745 sayılı Kanun'un 33 ncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen ek 1 nci maddesi gözetildiğinde uygulama imar planı kapsamında kamuya tahsisli olmayan, diğer paydaşların kullanımında olan kısımların bedeline hükmedilmemesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Kamulaştırmasız el atılan kısımda davacının payının iptali ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt uyandıracak şekilde tescil hükmü kurulması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin ikinci paragrafında yer alan "hissesine isabet eden 110,00 m2 alana karşılık gelen 55/1262 hissenin davacı adına kayıtlı tapu kaydının" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine "tapuda adına kayıtlı payının" kelimelerinin yazılmasına, yine aynı paragraftan "kalan 270/1262 hissenin davacı uhdesinde bırakılmasına" kelimelerininde çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.