Logo

5. Hukuk Dairesi2023/153 E. 2023/6473 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazlar için belirlenen bedelin tespiti ve ödeme tarihinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ilgili maddeleri ve emsal değerlendirmeleri gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kamulaştırma bedelinin tespiti ve ödeme tarihine ilişkin kararı, faiz işletilmeye başlanacak tarihteki ufak bir düzeltme yapılarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine, yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle;... ili, ... ilçesi,... Mahallesi 454,460 ve 1286 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırılan kısımlarının kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; idarenin kıymet takdir raporunda taşınmazların değerine etki edecek tüm unusurların dikkate alınmadığını, m² değerinin 300 TL/m² civarında olması gerektiğini belirterek dava konusu taşınmazların gerçek değerlerinin belirlenmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının tamamının iptali ile idare adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranının, kapitalizasyon faiz oranının, üretim masraflarının hatalı değerlendirildiğini, arsa olan taşınmazlar yönünden yüksek bedel belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması için istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; objektif değer artış oranının çok düşük olduğunu, taşınmazların ticari parsel olduğunu, komşu parsellerinin arsa niteliğinde olduğunu, 1286 parsel üzerinde akaryakıt istasyonu bulunduğunu, mütemmim cüzlerin de gözönünde bulundurularak değerlendirme yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması için istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kuru arazi niteliğindeki taşınmazlara yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilerek, dava tarihinde geçerli olan resmi veri listesi esas alınarak % 5 oranında kapitalizasyon faiz oranı ve taşınmazın gerçek değerini tespit amacıyla objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesi; arsa niteliğindeki 1286 parsele dava tarihinden öncesine ait özel amacı olmayan taşınmaz satışı esas alarak, emsal ile eksik- üstün yanları karşılaştırılmak suretiyle değer biçilmesi uygun görülmüş, ancak Anayasa Mahkemesi'nin 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayınlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas 2020/39 karar sayılı iptal kararı doğrultusunda ödeme yapılması gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak ödeme ve faiz hükümleri yönünden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yasal faiz tarihlerinde hata yapıldığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak; arsa niteliğindeki taşınmaza aynı maddenin (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; taşınmazlara kapama niteliği vermeyen ağaçlara, demir kapı ve tel çite maktuen değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Hükmedilen bedele 31.10.2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesi yerine 01.10.2017 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (9) numaralı bendinde iki ayrı yerde zikredilen “01.10.2017 ”tarihlerinin çıkartılmasına, yerlerine “31.10.2017” tarihinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.