"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/465 Esas, 2022/179 Karar
KARAR : Ret
Taraflar arasında 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda verilen sürelere rağmen tespit edilen fark bedel bloke edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, Beykoz ilçesi, ... Mahallesi, 141 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin başlatıldığını, ancak taraflar arasında yapılan görüşmeler neticesinde belirlenen kamulaştırma bedeli hususunda anlaşılamadığını, uyuşmazlık tutanağı incelendiğinde de görüleceği üzere davalı müvekkillere sunulan kamulaştırma bedelinin hakkaniyete uygun olmadığını, davacı tarafın taşınmazın tarla niteliğinde olduğu yönündeki iddiasının yerinde olmadığını, müvekkiline ait taşınmazın arsa vasfında olduğunu, taşınmazın merkeze yakın olduğunu, hemen önünden yol geçtiğini, konum olarak gelişmiş bölgede olduğunu, otoyoluna, yerleşim yerine, iş, lojistik ve eğitim merkezlerine çok yakın bir mesafede bulunduğunu, dava konusu parsel üzerinde müvekkiline ait betonarme binaların ve müştemilatın bulunduğunu, ayrıca binaların önünde bahçelerin olduğunu, bahçede çok sayıda meyve ağacının bulunduğunu, davacı idarece takdir edilen bedelin günümüz İstanbul koşulları gözününe alındığında çok düşük olduğunu, uyuşmazlık tutanağında dava konusu taşınmaz için 250 TL m² teklif edildiğini Paşamandıra mahallesindeki taşınmazların m² fiyatlarının ortalama 600-750 TL olduğunu, davacı idare müvekkillerine ait taşınmazın bir kısmını kamulaştırma dışı bırakıldığını, söz konusu kalan kısmın miktarı malik sayısı, her malike düşen miktarın ve bölgenin kamulaştırma sonrası uğrayacağı değişim karşısında kalan kısmın değerinde düşme olacağı gibi müvekkiller açısından söz konusu kısmın kullanılmasının da mümkün olamayacağını, kapsamda 2942 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri gereğince keşif esnasında kalan kısma ilişkin de inceleme yapılmasına ve kalan kısım açısından da kanun gereğince ya kamulaştırma kararının verilmesine ya da değer düşmesinden ötürü düşen değerin de müvekkillere ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.05.2016 tarihli ve 2014/499 Esas, 2016/279 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 17.05.2016 tarihli ve 2014/499 Esas, 2016/279 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare ile bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi raporunun geçersiz olduğunu taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilerek yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma gereği yerine getirilerek tespit edilen fark kamulaştırma bedelin ikinci kez verilen kesin süreye rağmen bloke edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; tespit edilen kamulaştırma bedelinin karar tarihinden sonra bankaya bloke edildiğinden esasa girilmesi gerektiği, metrekare birim fiyatının eksik ve hatalı inceleme ile yüksek belirlendiğini,davalı tarafça arta kalan kısma ilişkin temyiz itirazı olmadığı halde arta kalan kısımda değer azalışı olduğunun kabulü ile bedelin fazla tespit edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 10 uncu maddesinin 8 inci fıkrası
3.Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları bozma sebebine göre bu aşamada incelenmemiştir.
2. Mahkemece uyulan bozma kararıuyarınca inceleme ve işlem yapılarak dava konusu taşınmazın tespit edilen kamulaştırma bedel farkının depo edilmesi için davacı idareye 22.02.2022 tarihli celsede 08.03.2022 tarihli celseye kadar süre verilmiş ise de 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca belirtilen on beş günlük süre yerine 14 gün sonrası olan bir dahaki celseye kadar süre verildiği dolayısıyla Kanun'a uygun verilmiş bir süre olmadığı anlaşıldığından ve karar tarihinden sonra tespit edilen bedelin bankaya bloke edildiği de gözetildiğinde davanın esasına girilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
17.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.