Logo

5. Hukuk Dairesi2023/159 E. 2023/7086 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Proje bütünlüğü ilkesi ve emsal değerlendirme gözetilerek taşınmaz bedelinin tespiti ve tahsili yönünde hüküm kurulması doğru bulunmuş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararının yeni bir hüküm olması sebebiyle vekalet ücretinin güncel tarife üzerinden hesaplanmaması nedeniyle düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2409 Esas, 2022/2597 Karar

DAVACILAR : ... vd. vekili Avukat ...,

Avukat ...

DAVA TARİHİ : 28.11.2019

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/616 Esas, 2021/674 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Hamitler Mahallesi 6392 ada, 29 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından yol olarak el atıldığını belirterek proje bütünlüğü gözetilerek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığını, dava konusu taşınmazın büyük bir kısmının Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin 23.05.2016 tarihli ve 1023 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli ... İmar Planı değişikliği ile “Rekreasyon Alanına” dahil edildiğini, ancak söz konusu Bursa Büyükşehir Meclisinin 23.05.2016 tarihli ve 1023 sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli ... İmar Planı değişikliğinin Bursa 2. İdare Mahkemesinin 2016/1309 Esas, 2017/577 Karar sayılı ve 22.03.2017 tarihli kararı ile iptal edildiğini ve plânsız durumda olduğunu, söz konusu taşınmazın az bir kısmının ise kısmen Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin 17.07.2008 tarihli ve 487 sayılı kararı ile onaylı 1/5000 ölçekli Osmangazi ... İmar Planında “20 Metrelik Yol Alanında”, kısmen Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin 18.07.2019 tarihli ve 928 sayılı kararı ile onaylı 1/5000 ölçekli Osmangazi ... İmar Planında “250 kişi/ha Yoğunluklu Gelişme Konut Alanında, Park ve Dinlenme Alanında” kalmakta olduğunu, uzlaşma yolu tüketilmeden davanın açıldığını, idarelerine husumet yöneltilemeyeceğini, talep edilen bedelin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sundukları kuvvetli delil dosyasına göre düşük bedel takdir edildiğini, ıslah dilekçesindeki miktara da dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, fen bilirkişi raporunda E1, E2, F harfleri ile gösterilen kısımların bedellerine hükmedilmediğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı idarece dava konusu yere fiilen el atmadığını, görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğunu, proje bütünlüğünün bulunmadığını, emsal kıyaslamasının hatalı yapıldığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planında yol, yeşil alan ve ayrık nizam konut alanında kaldığını, taşınmaza fiilen kısmen el atıldığı, proje bütünlüğü kapsamında fen bilirkişi raporunda C1,C2, D1, D2 harfli kısımlar yönünden kabul kararı verilmesinin ve taşınmazın arsa olarak değerlendirilmesinin doğru olduğu, ancak hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği belirtilerek düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tararf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince yeni bir hüküm kurulduğundan davacı lehine bu karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gözetilerek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, tespit edilen bedelin fahiş olduğunu,fiilen el atılmayan kısımlardan idarelerinin sorumlu olmadığını, emsal dosyalara göre bedelin uygun olmadığını, tapu kaydındaki hacizlerin gözetilmediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa ... olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 ... maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Hamitler Mahallesi 6392 ada 29 parsel sayılı taşınmaza kısmen fiilen el atıldığı ve imar planında kamuya tahsisli alanların bulunduğu gözetildiğinde proje bütünlüğü ilkesi gözetilerek kabul kararı verilmesi yerindedir.

3. 2942 sayılı Kanun'un 11 ... maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak kurduğu hüküm yeni bir hüküm olduğundan, bu karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirdiğinden davacı vekilinin temyiz itirazı yerindedir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (9) numaralı bendinden "125.451,58" sayısının çıkartılmasına, yerine "275.653,16" sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan temyiz harcının davalı idareden alınmasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.