Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1633 E. 2023/6002 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, taşınmazın değeri ve bu değerin belirlenme yöntemi konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin taşınmazın değeri ile ilgili bilirkişi raporuna dayalı tespiti ve uyguladığı faiz oranının hukuka uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalı yönünden esastan reddine, davacı idare yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Kasabası Aşağı Mahallesi 239 ada 15 parselde kayıtlı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile davacı ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın gerçek bedelinin tespit edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; idarenin kıymet takdir raporları ile Mahkeme bilirkişi raporları arasında idare aleyhine sürekli artan yüksek oransızlığın olduğunu, 2017-2018-2019 yıllarında hazırlanan Mahkeme bilirkişi raporlarındaki toplam bedellerin, idarece hazırlanan raporlardaki bedellere göre 2 kat daha yüksek hesaplandığını, böylece devletin sürekli zarara uğratıldığını, taşınmaz sahiplerine haksız yüksek meblağlar ödenmesine ve haksız zenginleşmeye neden olunduğunu, hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verildiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için emsal karşılaştırması sonucunda belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini karşılamadığını, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın kıyaslanmasında hata yapıldığını, taşınmazların ikisinin de kadastral parsel olduğunu, taşınmazların uygulama görüp görmediği, düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin denetlenmesi için ilgili kurumdan alınan yazının dosya arasına alınması gerektiğini, her ikisi de kadastral parsel olan iki taşınmazdan emsale göre dava konusu taşınmazın imar durumu bakımından 0/100 değer verilmesinin hatalı olduğunu, ulaşım yönünden kıyaslamanın da hatalı olduğunu, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, mahkemenin faize hükmederken kamu alacakları için ön görülen en yüksek oranda faize hükmetmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın; 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisinde yer almadığı, dosyadaki fotoğraflardan ve güncel uydu görüntülerinden etrafının meskun olmadığı hâlde; bilirkişi raporunda arsa olarak belirlenen bedelin hükme esas alınması doğru bulunmayarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi nitelemesi alternatifi ile %4 kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle, 2021 yılı ilgili İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine dayanılarak 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri esas alınarak, yasal koşulları oluşmadığından objektif değer artışı uygulanmaksızın değerinin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle davalı yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı idare yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılıp düzeltilerek yeniden hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, taşınmazın tarım arazisi olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, Mahkemenin faize hükmederken kamu alacakları için ön görülen en yüksek oranda faize hükmetmesi gerektiğini ileri sürmüştür .

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.