Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1649 E. 2023/7576 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tespit edilen bedelin davalıya ödenmesi ile taşınmazın tapu kaydından terkinine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinin, hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalıya ödenmesinin ve taşınmazın tapu kaydından terkinine karar verilmesinin yerinde olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1318 Esas, 2022/1754 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/171 Esas, 2021/137 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Silivri ilçesi, ... Mahallesi 4846 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında acele kamulaştırma dosyasında sunulan bilirkişi raporuna detaylı olarak itiraz edildiğini; ancak mahkemece itirazların esas ile değerlendirilmesi gerekçesi ile itirazlar dinlenmeden hüküm kurulduğunu, kamulaştırılan alanın her ne kadar davaya konu taşınmazın küçük bir kısmıymış gibi görünse de bu bölümde yer alan ev, 20 yıldan fazladır özenle bakılan meyve ağaçlarının bulunduğunu, ağaçların kamulaştırma işlemi ile zarar göreceğini, parselin geriye kalan kısmının kamulaştırma nedeniyle değer kaybedeceğini, açıklanan nedenlerle açılan davanın reddini acele kamulaştırma dosyasında hazırlanan rapora itirazlarını da kapsayacak şekilde konusunda uzman bir heyetten rapor aldırılmasını, rapor öncesinde dava konusu taşınmaza yakın ya da civarında yapılan satışlar ile ilgili emsal değerlerin tespiti için ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasını yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen kamulaştırma bedelinin çok yüksek olduğunu, taşınmazın bulunduğu bölgede kapitalizasyon faiz oranının % 5-6 seviyesinde bulunduğunu, objektif değer artışı uygulanmasının haksız ve fahiş olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın arsa vasfında bulunduğunu, taşınmaz üzerinde kalan yapıların değerlemesi yapılırken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2020 Yılı Yapı Yaklaşık Maliyetleri tablosundaki bedellerin kullanıldığı belirtilmesine rağmen, söz konu yapıların sınıfları, yapı grubu, yapı yaklaşık maliyet değerleri, binaların yaşı, mevcut durumlarının gösterilmediğini, sadece 6 adet yapıya ilişkin nereden türetildiği belli olmayan veriler ile bir hesaplama yapıldığını, ayrıca hangi taşınmazın kamulaştırılacak alanda kaldığı fen bilirkişisinin 12.11.2020 tarihli raporunda belirtilmediğini, kamulaştırmadan arta kalan kısım için değer azalışına hükmedilmesi gerektiğini, taşınmaz içinde yer alan ağaç bedellerinin değerinin çok altında hesaplandığını, taşınmaz için objektif değer ilavesi yapılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak zeminine; resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek üzerindeki yapılara; yaş, cins ve verim durumuna göre ağaçlara değer biçilmesinin ve belirlenen bedelin bloke ettirilerek davalıya ödenmesine karar verilmesinin doğru olduğunu, objektif değer artış oranının ve kamulaştırma dışı kalan alanda değer azalışı uygulanmasının uygun olduğunu, bu hususta davacı idarenin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, kapitalizasyon faizi oranı % 4 yerine % 3 alınmış ise de aynı kamulaştırma sahasında bulunan taşınmazlar için dairemizden geçen dosyalarda belirlenen objektif değer artış oranı ile sonuç metrekare değerinin uyumlu olması nedeniyle usul ekonomisi gereği bu hususun iade nedeni yapılmadığı, dava tarihi itibarıyla 184,50 TL/m² üzerinden tespit edilen kamulaştırma bedelinin ... ve hakkaniyete uygun olduğu böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ... ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 ... maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, ... ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.