"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/231 Esas, 2022/2771 Karar
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde tapuya kayıtlı 1067 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu taşınmazın tamamının inşaat ve emniyet sahası olarak kamulaştırılmasına karar verildiğini, taşınmazın bedelinin düşük olduğunu, kıymet takdir raporunda belirlenen m² değerinin taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğunu, müvekkilinin mağduriyetinin giderilerek taşınmaz değerinin arsa olarak nitelendirilmesi gerektiğini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aynı yöreden Bölge Adliye Mahkemesine intikal eden dosyalarda sulu araziler için kabul görmüş münavebe deseni olan, buğday-salçalık domates-dane mısır-salçalık biber münavebesi esas alındığından tarafların bu hususlara değinen istinafı reddedildiğini, ancak İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinde yan ürün gelirlerinin ortalama üretim masrafından düşüldüğü belirtilmesine rağmen saman geliri ilave edilerek yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulmasının doğru bulunmadığı, zira yan ürün olan samanın geliri doğrudan buğdayın giderinden düşüldüğünden ayrıca saman geliri eklenmesi ile fazla bedel takdiri sonucunu doğurduğu ve davacı istinafının bu yönüyle kabul edilmediğini, tarafların objektif değer artış oranı, kapitalizasyon faizi, üretim masraflarına yönelik itirazları, taşınmazın niteliği, benzer bölgeden dairemizce incelenen dosyalarda kabul gören birim fiyatları kapsamında yerinde olmadığını, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı 01.06.2019 tarihli ve 3079 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da gözönüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyerek ve bilirkişi raporunda saman geliri dahil edilmeden belirlenen seçeneğe göre toplam kamulaştırma bedelinin 74.786,78 TL olduğunun gözetilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere hüküm kurulmuştur.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 13.03.2020 tarihli ve 2019/23 Esas, 2020/398 Karar sayılı ilamına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve alınan rapor hüküm kurmaya elverişli olmadığı, dosyada bulunan Belediye Başkanlığı yazı cevapları, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen özelikleri, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama uygulama sitesinden edinilen bilgiler ile Dairemizin 2020/5134 Esas sayılı ilamı ile denetimden geçen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2018/1009 Esas, 2020/15 Karar sayılı, Dairemizin 2021/1859 Esas sayılı ilamı ile denetimden geçen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nin 2018/3303 Esas, 2020/1278 Karar sayılı dava dosyalarında, dava konusu Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1067 parsel sayılı taşınmaz ile aynı özellikte bulunan ve komşu olan 1071, 1072, 2743 ve 2747 parsel sayılı taşınmazlara arsa olarak değer biçildiği hususları gözetilerek dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu kabul edilerek bu niteliğine göre değer biçilmesi gerekirken hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmaza arazi niteliğiyle değer biçildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığı bu nedenle taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.11.2022 tarihli ve 2022/231 Esas, 2022/2771 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne ve Kamulaştırma bedelinin 281.558,40 TL tespitine, İlk Derece Mahkemesince acele el koyma bedelinin mahsubuyla ödenmesine karar verilen 205.222,85 TL'nin davalıya derhal ödenmesine, İlk Derece Mahkemesince acele el koyma bedelinin mahsubuyla ödenmesine karar verilen 28.095,21 TL'ye davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrası olan 14.10.2017'den İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 08.10.2018'e kadar; Bölge Adliye Mahkemesince tespit olunup vadeli hesaba yatırılan 205.222,85 TL'ye ise davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrası olan 14.10.2017'den istinaf karar tarihi olan 09.11.2022'ye kadar yasal faiz yürütülmesine ve dava konusu Bursa ili, Mustafakemalpaşa ilçesi, ... Mahallesi, 1067 parsel sayılı taşınmazın 2.346,32 m²lik kısmının tapu kaydının iptaliyle takyidatsız olarak davacı adına yol olarak tescil ve terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; belediye sınırları içerisinde, nazım imar planı dışında belediye hizmetlerinden kısmen yararlanan, altyapısı olmayan ve etrafı seyrek meskun olan taşınmazın arazi olduğu halde arsa olarak kabulünün doğru görülmediğini, emsalin dava konusu taşınmaza göre %370 daha değerli olduğunun kabulüyle kamulaştırma bedelinin hesaplandığını, fakat bu durumun somut sebeplerinin belirtilmediğini ayrıca %370 değer farkı olan taşınmazın emsal olarak kullanılmasının hatalı olduğunu, alınan emsallerin dava konusu taşınmazla aynı mevkide olmadığı gibi yüz ölçümü olarak küçük olduğunu, ayrıca taşınmaz arsa olarak değerlendirilse dahi düzenleme ortaklık payının düşülmesi gerektiğini, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının vekâlet ücreti takdir edilmemesi değil orantılı bir şekilde takdir edilmesi gerektiğini vurguladığından bahisle kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; aynı kamulaştırma kapsamında Nilüfer ilçesine bağlı köyde bir diğer davada Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 21.05.2018 tarihli ve 2018/39 Esas, 2018/601 Karar sayılı kararının İstanbul Bölge Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2018/2961 Esas, 2018/1553 Karar ile kaldırılarak % 4 kapitalizasyon faizi, % 230 objektif değer artaşı uygulanması gerektiğinden yeniden esas hakkında karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2019/104 Esas, 2019/20373 Karar sayılı ilamı ile onandığını, en az %100 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.