"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/860 Esas, 2022/2628 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/307 Esas, 2020/14 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın irtifak hakkının davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4750 ada 4 parsel sayılı taşınmazın irtifak kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu ve gerçek bedelinin ödenmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 78,76 m²lik alanda davacı idare lehine irtifak hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen kısmının davalıya derhal bakiye bedelin ise karar kesinleşene kadar mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmak üzere 3'er aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına ve kesinleşen karara göre hak sahibine ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza daha yakın taşınmazlar var iken emsal olarak alınan taşınmaz sonucu taşınmazın değeri ve kamulaştırma bedelinin hatalı hesaplandığını, binanın tamamlanma oranının yanlış hesaplandığını, yapının hangi yıl yapıldığı raporda belirtilmediğinden %25 yıpranma payı alınmasının doğru olmadığını, bakiye bedele kararın kesinleşmesine kadar faiz işletilmesi halinde davalının sebepsiz zenginleşeceğini, davalı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilip davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin Anayasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın emsal taşınmazdan % 300 daha kıymetli olduğunu, emsal taşınmaza göre şehir merkezine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, şehirler arası yollara daha yakın olduğunu, inşai muhdesatların bedelinin yanlış hesaplandığını, % 20 oranında yıpranma payı düşülmesinin hatalı olduğunu, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından 2017 yılında açılan davalarda aynı emsal kullanıldığı halde daha yüksek m² değeri belirlendiğini, bakiye bedelin davalıya derhal ödenmesi gerektiğini ileri sürerek kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile öncelikle 15.03.2021 tarihli ara kararı ile bakiye 47.255,60 TL bedelin kararın kesinleşmesi beklenmeksizin bu güne kadar işlemiş faiz ve nemalarıyla davalıya ödenmesine karar verilmiş, dava konusu taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal karşılaştırmasına göre bedelinin belirlenmesinin ve somut emsal alınan emsalin özel amaçlı satış olmadığı, Dairemizden daha önce geçen kararlarda da uygun emsal olarak kabul edildiği, inşai ve zirai muhdesat bedellerinin yansıtılmasında bir yanlışlık bulunmadığı, taşınmazın m² bedelinin adil ve makul oranda belirlendiği, Dairemizin 2020/157 Esas sayılı dosyası ile komşu 4750 ada 7 parsel hakkında 742 TL/m² bedel belirlendiği, yine komşu 4750 ada 2 parsel sayılı taşınmaz için dairemizin 2020/58 Esas sayılı dosyası ile 742 TL/m² bedel belirlendiği, dava konusu taşınmazında komşu parseller ile birlikte aynı değerde olacağı kabul edilerek, kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin verilen kararın doğru olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla yerinde bulunmayan taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Mersin ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 4750 ada 4 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve aynı maddenin son bendi uyarınca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü geometrik durumu ve enerji nakil hattının güzergahı dikkate alınarak değer biçilme oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmediği tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.