Logo

5. Hukuk Dairesi2023/169 E. 2023/8469 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında, el atmanın gerçekleştiği ve bedelin hangi idareden tahsil edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Toplulaştırma sonrası oluşan yeni parseller üzerindeki fiili el atmanın tespiti ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca bedelin belirlenmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/558 Esas, 2021/13 Karar

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... köyü 223 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalıya ait sulama kanalları, bakım ve onarım yollarının bulunduğunu, davalı kurumun fiili el atmasının halen devam ettiğini, usulüne aykırı kamulaştırma işlemi yapılmasına rağmen davalının davacılara hiçbir karşılık ödemediğini, kamulaştırma bedelinin ödenmediğini, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile belirlenecek tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP

Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu gereği uygulama alanı ilan edildiğini, dava konusu alanın Batman- Silvan Sağ Sahil sulaması yedek ve tersiyer kanal inşaatı projesine isabet ettiğini, kanalların bulunduğu alan üzerinde kamunun bedelsiz kullanma hakkının bulunduğunu, bu nedenle Tarım Reformu Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu alanın ve alan içerisinde bulunan sulama kanallarının toplulaştırma projesi kapsamında bulunup bulunmadığının sorulması gerektiğini, dava konusu yerin anılan proje nedeniyle 1972 yılında kamulaştırıldığını, kamulaştırma tarihindeki maliklere kamulaştırma işleminin tebliğ edildiğini, ferağ verilmediğinden Silvan Asliye Hukuk Mahkemesinin 1972/53 Esas, 1972/43 Karar sayılı kararı ile taşınmazın müvekkil idare adına tapuya tesciline karar verildiğini, davacıların taşınmazı kamulaştırma tarihindeki maliklerden daha sonra satın aldıklarını, davanın Tarım Reformu Genel Müdürlüğüne ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece 15.03.2015 tarihli ve 2012/228 Esas, 2013/128 Karar sayılı kararıyla; kamulaştırma işleminin yapıldığı tarihlerde taşınmaza malik olan kişilere usulüne uygun tebligat yapıldığı ve bu tarihteki yasal mevzuata göre hak düşürücü süre içerisinde davalı kuruma karşı dava açma hakkını maliklerin kazandığı ancak bu hakka rağmen o tarihteki taşınmaz maliklerinin herhangi bir dava açmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1. Silvan Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan bölümünün idare adına tescil hakkı doğduğu tarihten sonra yapılan kadastro tespitinin kesinleşmesi ile taşınmazın 23.08.1978 tarihinde davacılar murisleri ..., ... ve ... adına tescil edildiği ve bu tarihten itibaren 10 yıl içinde davalı DSİ Genel Müdürlüğünce kamulaştırma işlemine dayanılarak herhangi bir itirazda bulunulmadığı gözetilerek, taşınmazın kamulaştırıldığından bahisle ret kararı verilmesinin doğru olmadığı ve incelenen dosya kapsamından dava konusu taşınmazın ... tarafından toplulaştırma projesi kapsamına alındığı, toplulaştırma işlemlerinin tamamlandığı ve yeni tapu kayıtlarının oluştuğu anlaşıldığından ... davaya dahil edildikten ve yeni oluşan tapu kayıtları Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtildikten sonra, bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde keşif yapılıp, yeni oluşan tapu kayıtları da mahalline uygulanarak, davacılara ait yeni parsellere el atılıp atılmadığı tespit edilerek, el atmanın sürdüğünün anlaşılması halinde bedelinin Tarım ve Orman Bakanlığından tahsiline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Silvan Asliye Hukuk Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 14.01.2021 tarihli ve 2015/558 Esas 2021/13 Karar sayıllı kararı ile fiilen el atılan bölümlerin bedelinin davacı tarafa ödenmesine ve el atılan bölümdeki davacılar payının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; 150 ada 1, 2 ve 3 numaralı parsellerde davacılar ..., ..., ... , ... ve ... ... 'nin isimlerinin bulunmadığını, bunlar yönünden davanın reddi gerektiğini, takyidatın dikkate alınmadığını, kamu payı içinde olup olmadığı hususlarının yeterince araştırılmadığını, kapitalizasyon faiz oranı ve verilerin hatalı olduğunu, toplulaştırma işleminin bitirilmesinin beklenilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Diyarbakır ili, Silvan ilçesi, Çığıl Mahallesi 223 parsel sayılı taşınmazın 1978 yılında yapılan kadastro çalışmalarında ... , ... , ... adına tespit gördüğü, dava konusu taşınmazın Batman Silvan Sağ Sahil sulama projesi kapsamında 1972 yılında kamulaştırılmasına karar verildiği; ancak kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun olarak tamamlanmadığı, söz konusu proje kapsamında dava konusu taşınmazın 114 ada 1, 115 ada 1, 150 ada 1, 2, 3 ve 4, 151 ada 1 parsel, 152 ada 1, 153 ada 1 parsel, 153 ada 5 ve 159 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara dağıtımının yapıldığı anlaşılmış olup dava konusu taşınmazların fiilen el atılan ve kamu payı kapsamında kalmadığı bilirkişi raporu ile de sabit olan bölümlerine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi ve bedelin davalı DSİ Genel Müdürlüğünden tahsiline karar verilmesi doğrudur.

3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun uyarınca kararın ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.