Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1765 E. 2023/7331 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Daha önce husumet yokluğu nedeniyle reddedilen bir davanın, Anayasa Mahkemesi'nin benzer bir konudaki ihlal kararı gerekçe gösterilerek yargılamanın yenilenmesi talebiyle açılan davanın reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın yenilenmesi için 6100 sayılı HMK'nın 375. maddesinde sayılan sebeplerin varlığı aranırken, somut olayda bu sebeplerin bulunmadığı, ayrıca Anayasa Mahkemesi kararlarının bireysel başvuru yapan dışında bağlayıcılığı olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/847 Esas, 2022/1741 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/137 Esas, 2021/182 Karar

Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Zonguldak 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/90 Esas sayılı dosyasında davacıların murisi ... ...'in 14.11.1966 tarihinde eski malikinden satış yoluyla aldığı Zonguldak ili, ... İlçesi, Bağlık köyü 862 parsel numaralı taşınmazda kayıtlı 9180 m² tarla niteliğindeki taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının üzerindeki her türlü yapı bitkilerle birlikte hiçbir bedel ödenmeksizin sona erdirilmiş olması ve bu şekilde mülkiyet hakkının ihlal edilerek zarara uğratılmış olması sebebiyle açılmış olup anılan davanın husumet yokluğu sebebiyle haksız şekilde reddedildiğini, anılan karar aleyhinde temyiz yoluna başvurduklarını, Yargıtay temyiz incelemesinde Kadastro Mahkemesinin 09.12.1999 tarihinde kesinleşen 1995/4 Esas, 1998/55 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın ... ... adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı gözetilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddi yerine davalı Hazinenin davada taraf sıfatı bulunmadığından reddine karar verilmesinde sonuç itibarıyla isabetsizlik görülmediği belirtilerek kararın onandığını, davacıların murisi ... ...'in mevzuata uygun şekilde ve yasal yollardan elde ettiği mülkiyet hakkının hiçbir bedel ve tazminat ödenmeksizin sona erdirilmiş olması ve bu şekilde mülkiyet hakkının ihlal edilerek zarara uğratılmış olması sebebiyle, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı gereği Anayasa Mahkemesinin 29.01.2020 tarihli ve 2017/16486 başvuru numaralı bireysel başvuru kararı doğrultusunda müvekkili davacıların Anayasa ile korunan ... yargılanma ... mahkemeye erişim ... ve mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla Zonguldak 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/90 Esas, 2011/349 Karar sayılı dosyası yönünden yargılamanın iadesine ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, davacı tarafça Anayasa Mahkemesinin 29.01.2020 tarihli ve 2017/16486 başvuru numaralı kararı emsal gösterilerek söz konusu kararın iş bu dava yönünden de bağlayıcı olacağı ileri sürülerek yargılamanın iadesi talep edilmiş ise de bu talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru sonucunda verdiği ihlal kararları, soyut ve somut norm denetiminden farklı olarak sadece başvuruda bulunan kişi ve başvuruya konu idari işlem ya da karar açısından geçerli ve bağlayıcı olduğunu, bu nedenle Anayasa Mahkemesinin farklı bir hukuki uyuşmazlığa ilişkin verdiği kararın somut uyuşmazlık bakımından bağlayıcı olması ve yargılamanın iadesine sebep teşkil etmesinin söz konusu olmadığını, diğer yandan yargılamanın iadesi sebeplerinin tahdidi bir biçimde sayılmış olup somut olayda yargılamanın iadesi sebeplerinden hiçbiri bulunmadığını, bu nedenle yargılamanın iadesi talebiyle açılmış iş bu davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülen iddialara karşı başta zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini belirterek davacının yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375 ... maddesinde belirtilen yargılamanın iadesi sebeplerinden hiçbirisi bulunmadığı için yargılamanın iadesini gerektirecek bir durum oluşmadığından yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde talep eden davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Talep eden davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; başta mülkiyet ..., ... yargılanma ... ve mahkemeye erişim ... olmak üzere anayasal hakları ihlal edilen müvekkil davacılar aleyhinde verilen işbu kararın hukuka ve kanuna aykırı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre mahkemece yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde talep eden davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B.Temyiz Sebepleri

Talep eden davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2.6100 sayılı Kanun'un 375 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Talep eden davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.