Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1781 E. 2023/8782 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin taşınmazın kuru tarım arazisi olarak değerlendirilmesi, net gelire göre değer biçilmesi, objektif değer artışı ve değer kaybı uygulaması usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/574 Esas, 2022/3146 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/269 Esas, 2021/894 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü duruşma açılmak suretiyle kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar ili, İhsaniye ilçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 18 ada 23 parsel (ifrazen 18 ada 91 parsel) ve 22 ada 22 parsel (ifrazen 22 ada 31 parsel) sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazların tapu kaydının iptali ile idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/818 Esas, 2019/972 Karar sayılı dosyasında dava konusu taşınmaz için açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil istemine ilişkin davanın, davacı idarenin kesin süre içerisinde kamulaştırma bedelini yatırmaması nedeniyle reddedildiğini, faiz başlangıç tarihinin 2018/818 Esas sayılı dosyanın dava tarihi olarak esas alınmasını talep ettiklerini, müvekkiline ait taşınmazların jeotermal bölgede olup turizm sahası içerisinde olduğunu, taşınmazların yola cepheli olup tamamının sulanabilir nitelikte olması rağmen davacı tarafın teklif ettiği bedelin oldukça düşük kaldığını belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya derhal ödenmesine ve dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tescili ve yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırılan kısım 5.363,12 m² olup, arta kalan kısmın 4.190,88 m² olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısım kullanıma elverişli olup, değer azalışını gerektirecek hiçbir kaybının olmadığını, kök bilirkişi raporunda da arta kalan kısmın Afyonkarahisar şartlarında ideal bir büyüklüğe sahip olduğu belirtilerek değer azalışı verilmesine gerek görülmediği hâlde, % 20 oranında değer azalışı verilerek kamulaştırma bedelinin 9.211,55 TL artırıldığını, raporda 22 ada 31 parsel sayılı taşınmaz üzerinde arpa ekili olduğunun belirtildiğini, her ne kadar keşif tarihinde taşınmaz üzerinde arpa ekili olsa da davanın karara çıktığı tarih olan 23.12.2021 tarihi itibarıyla ürünün hasat edilememesi gibi bir durumun söz konusu olmayacağını, taşınmazın bulunduğu bölgede arpa - buğday hasadının en geç Eylül ayı itibarıyla yapıldığını, davalının hem ürünü hasat edip hem de kamulaştırma bedeline ürün bedelinin eklendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz arsa vasfında olup kamulaştırma bedeli tayin edilirken bu hususun değerlendirilmediğini, objektif değer artışının en az % 200 olması gerektiğini, arta kalan alanda uygulanacak değer azalışının en az % 50 olması gerektiğini, münavebeye esas alınan ürünlerin üretim masrafları fazla hesaplandığından ve münavebeye alınan ürünler eksik olarak belirtildiğinden belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara, taşınmaza ekilebilir net ürün gelirine göre değer biçilmesi, taşınmazların bulunduğu bölgede İl Özel İdaresi ve DSİ tarafından inşa edilmiş herhangi bir sulama tesisi bulunmadığı, taşınmazın sulanabilmesi için yakınlarında su kaynağına da rastlanmadığı, dolayısıyla taşınmazın kuru tarım arazisi olarak değer biçilerek taşınmazların kamulaştırılan kısmının davacı kurum adına tesciline karar verilmesi doğru ise de, kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazlar için kapitalizasyon faizi % 5 olarak alınmak suretiyle, dava tarihi değerlendirme tarihi olarak esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği halde dava tarihinden önceki yıllara ait ürün maliyet cetvelleri esas alınarak hesaplama yapılması yanlış olduğu gibi üretim giderleri belirlenirken üretim maliyet çizelgesindeki verilerin (genel idarecilik giderleri, bilinmeyen giderler, tarımsal kredi faizi ve idarecilik faizi dahil edilmeden) esas alınması gerekirken bu verilerin altında kalacak şekilde üretim giderlerinin Yargıtay uygulaması olduğu gerekçesiyle 1/3'e çekilmesi de doğru olmadığından, İhsaniye İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne yazılan müzekkere üzerine getirtilen 2021 yılı ürün maliyet çizelgesiyle İhsaniye ilçesinde kuru arazide iki yıllık buğday ve fiğ münavebesi uygulanmak suretiyle ve üretim giderleri 1/3'e çekilmeksizin net gelire göre değer biçilmesi, ayrıca davaya konu taşınmazın mevcut özellikleri dikkate alındığında tespit edilen m² birim fiyatına, objektif değer artışını gerektiren durumlar ayrı ayrı değerlendirilerek taşınmaz için o bölgeden gelen ve Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen diğer dava dosyalarında da uygulandığı üzere % 200 oranında objektif değer artışı uygulanmak suretiyle kamulaştırma bedeli belirlenerek, kamulaştırma öncesi düzgün geometriye sahip olan 18 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma sonucu geometrik durumunun bozulması nedeniyle arazinin işlenmesi ve tarımsal alet ve makinelerin randımanlı kullanımı azalacağından arta kalan kısım yönünden % 10 oranında değer kaybı uygulanması, 22 ada 22 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma sonucu geometrik durumunun bozulması nedeniyle arazinin işlenmesi ve tarımsal alet ve makinelerin randımanlı kullanımı azalacağından arta kalan kısım yönünden % 30 oranında değer kaybı uygulanması, davalı tarafından hasat edildiği değerlendirilen ürünün bedelinin kamulaştırma bedeline eklenmeksizin taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti için bilirkişi heyetinden alınan ek rapor doğrultusunda kamulaştırma bedelinin 152.291,56 TL olduğu kabul edilmiş ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 356 ncı maddesi gereğince duruşma açılarak İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmesi, tespit edilen bedelin davalı tarafa derhal ödenmesine ve dava konusu taşınmazların kamulaştırılan kısımlarının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ve tapudan yol olarak terkinine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.