Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1789 E. 2023/8080 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararında belirtilen hususlara uygun şekilde hüküm kurması ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/657 Esas, 2022/483 Karar(Birleştirilen 2012/637 Esas sayılı dosya)

KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen dosyalarda davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Kütahya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 759 ada 11 parsel sayılı taşınmaza fiilen yol yapılmak suretiyle el atıldığından, taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmadığını, bu parselde hak sahiplerine ödeme yapıldığını, hak sahiplerinin Ziraat Bankasından kamulaştırma bedelini çekip çekmediklerinin sorulmasını ve taşınmazın dava tarihindeki değerinin uzman bilirkişilere hesaplattırılmasını ve haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 18.07.2014 tarihli ve 2012/153 Esas, 2014/271 Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 18.07.2014 tarihli ve 2012/153 Esas, 2014/271 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal taşınmazın dava tarihindeki m² bedelinin tespitinde hesaplama hatası yapılarak fazlaya hükmedildiği gibi dava konusu taşınmazın emlak vergisine esas m² değeri emsal kabul edilen taşınmazdan daha değerli olduğu halde vergi değerine ters düşecek şekilde emsalin değerli kabul eden rapor inandırıcı görülmediğinden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması, tapudaki haciz şerhinin bedele yansıtılması, el atma tarihi itibarıyla nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi ve dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 13.11.2019 tarihli ve 2018/361 Esas, 2019/431Karar sayılı kararı ile asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 13.11.2019 tarihli ve 2018/361 Esas, 2019/431 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; emsal olarak alınan taşınmazların hesaplanan m² birim fiyatlarının ortalaması alınarak değer biçildiğinden alınan rapor hüküm kurmaya elverişli görülmediğinden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması, davacı vekilinin 15.01.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 988.603,56 TL tazminat talep ettiği gözetilmeden, talep aşılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza el atmanın olmadığını, emsal incelemesinin eksik yapıldığını, birden fazla emsalin incelenmesi gerektiğini, birleşen davada Birsen Güzen yönünden davanın reddine karar verildiğinden idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu maliki davacılar ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı Birsen Güzen'in dava açıldıktan sonra vefat etmesi üzerine davaya devam eden mirasçısı yönünden kabul kararı verilmekle reddedilen bedel bulunmadığından davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.