Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1800 E. 2023/9806 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma kararı alınmasına rağmen davalı idarenin kamulaştırma bedelini ödememesi ve diğer işlemleri yapmaması nedeniyle davacıların dava açmaya hakkı olduğu ve taşınmazın bedelinin emsal değerine göre belirlenmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/793 Esas, 2022/832 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/558 Esas, 2020/340 Karar ( Birleştirilen Antalya 5. Asliye

Hukuk Dosyası 2019/319 ve Antalya 12. Asliye Hukuk

dosyası 2018/100 Esas)

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle dava ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez.

Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Asıl ve birleştirilen davalarda hükmedilen ecrimisil bedelinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, ecrimisil talebi yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçelerinde özetle; dava konusu Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 269 ada 183 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde, fiilen el atıldığını belirterek bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; fiili el atma olup olmadığının araştırılması gerektiğini, taşınmazın değerinin yolun açılması nedeniyle arttığını, dava konusu taşınmazın el atma tarihindeki bedeline hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşıldığından davanın ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu yerin ... Belediyesi sınırları içerisinde kaldığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 42 nci madde uygulaması ile uygulamaya katılan tüm parseller hamur edilmek suretiyle kamuya tahsis edilen alanların hepsinden müştereken karşılandığını, bu yerlerin bölümlere ayrılarak her parçasının belirli bir kadastro parselinden karşılanması şeklinde bir uygulama yapılmadığını, dava konusu parselden kamulaştırılan kısmın salt olarak belirli bir umumi hizmete ait olduğunun tespiti ya da hangi umumi hizmet için kamulaştırıldığı ya da 100. Yıl Bulvarı veya yan yollar veya meydan, otopark, çocuk bahçesi ve yeşil saha gibi umumi hizmetlerden neresi için kamulaştırıldığına dair bir saptama yapmanın mümkün olmadığını, idareye uzlaşma için başvurulmadığını, emsal karşılaştırmasının usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ticaret alanında kaldığı, davaya konu taşınmaz başlangıçta 475 m² yüzölçümü ile tapuda kayıtlı iken mülga Antalya Belediye Encümeninin yaptığı uygulama sonucunda 140 m²lik kısmının ... Mahallesi 3664 ada 1 parsele gittiği, 46 m²lik kısmının düzenleme ortaklık payı olarak ayrıldığı, kalan 289 m²lik kısmının ise kamulaştırmaya ayrıldığı, söz konusu 289 m²lik kısım yönünden kamulaştırma kararı alındığı anlaşılmasına rağmen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığınca verilen 17.02.2016 tarihli cevaba göre taşınmazın kamulaştırılması ile ilgili tebligat ödeme vs başkaca herhangi bir belgenin bulunmadığı anlaşıldığından, arsa vasfındaki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedelinin belirlenmesi ve davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi isabetli olduğu; ancak dava konusu taşınmazın kamulaştırmaya ayrılan 289 metrekarelik bölümünün tapu kaydının kapatıldığı anlaşıldığından tescil ve terkine yönelik hüküm kurulmaması gerektiğinden mahkeme kararı kaldırılarak bu yönden düzeltilip yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesi 269 ada 183 parsel sayılı, 475 m² yüzölçümlü taşınmazın Antalya Belediye Encümeninin yaptığı uygulama sonucunda 140 m²lik kısmının ... Mahallesi 3664 ada 1 parsele gittiği, 46 m² lik kısmının düzenleme ortaklık payı olarak ayrıldığı, kalan 289 m²lik kısmının ise kamulaştırmaya ayrıldığı, söz konusu 289 m²lik kısım yönünden kamulaştırma kararı alındığı anlaşılmasına rağmen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığınca verilen 17.02.2016 tarihli cevaba göre taşınmazın kamulaştırılması ile ilgili tebligat, ödeme vs başkaca herhangi bir belgenin bulunmadığı anlaşıldığından, dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilerek bedelinin davalı idareden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmesi doğrudur.

3.Dava konusu taşınmazın kamulaştırmaya ayrılan bölümünün tapu kaydının kapatıldığı anlaşıldığından tescil ve terkine yönelik hüküm kurulmaması gerektiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararı bu yönden düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulması isabetlidir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı İdarenin Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B. Davalı İdarenin Kamulaştırılan Taşınmaz Bedelinin Tahsili İstemi Yönünden;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.