"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1798 Esas, 2022/2000 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/277 Esas, 2021/312 Karar
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 73 parsel sayılı taşınmazın 94,55 m²lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer azalışı olacağını, acele kamulaştırma dosyasında tespit edilen miktarın çok düşük olduğunu ve kabul edilemeyeceğini, gerçek değerinin belirlenerek davalılara ödenmesi gerektiğini, idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespitine, bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın etrafında meskun mahal bulunduğunu, imar yol hizmetinden ve belediye hizmetlerinden yararlandığını, taşınmazın nitelikleri itibarıyla arsa vasfında olmasına rağmen tarla vasfında değerlendirildiğini, aynı kamulaştırma kapsamında aynı Mahkemenin 2020/278 Esas sayılı dosyasında 61 ve 62 parsellerin dava konusu taşınmaz ile karşılıklı olduğunu, ilgili taşınmazların arsa vasfında değerlendirildiği halde dava konusu taşınmazın tarla vasfında değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, münavebe hesabı yapılırken 2019 yılı verilerinin kullanıldığını ancak hesaplamada 2020 yılı verilerinin dikkate alınması gerektiğini, münavebeye esas alınan ürünlerin fiyatlarının da düşük belirlenmesi sonucunda yıllık net gelir miktarının son derece düşük belirlendiğini, kabulünün mümkün olmadığını, kapitalizasyon faiz oranının %3 alınması gerektiğini, taşınmazın tüm özellikleri dikkate alındığında bilirkişi raporunda belirlenen %55 objektif değer artış oranının son derece düşük ve hakkaniyete aykırı olduğunu, %350 olması gerektiğini, davacı tarafın dava konusu taşınmaza müdahalede bulunduğunu, fiili olarak kullanılan alanın 94,55 m²'den çok daha fazla olduğunu, bu sebeple 94,55 m² üzerinden hesaplanan değerlerin gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın arta kalan alanın geometrik durumunun bozulduğunu ve taşınmazın biçimsiz bir şekil alması sebebiyle satış kabiliyetinin de önemli ölçüde azaldığını, arta kalan kısımda herhangi bir değer azalışı olmayacağı yönünde yapılan tespitin hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın niteliği ve konumuna göre kapitalizasyon faizi ile objektif değer artırıcı unsur oranlarının yerinde olduğu, bilirkişi kurulunun kanuna uygun olarak oluşturulduğu, taşınmaz üzerinde bulunan irtifakın yaratacağı değer düşüklüğünün dikkate alındığı, hükme esas alınan ek raporda değerlendirme tarihi olan 2020 verilerinin esas alındığı, neticeten belirlenen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığında doğru olduğundan davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 incive 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak bedel belirlenmesi ve aynı bu bölgeden Dairemize intikâl eden dosyalarda belirlenen bedeller ile uyumlu olduğu gibi tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi de doğrudur.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.