Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1879 E. 2023/9842 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve ecrimisil istemine ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazların değerlendirilmesinde ve birim bedelinin belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı idarenin diğer temyiz itirazlarının da yerinde olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3652 Esas, 2022/1963 Karar

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölcük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/32 Esas, 2022/77 Karar

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil isteme ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından davacı ... yönünden (diğerleri yönünden istinaf miktar itibarıyla kesin olarak karar verdiğinden) temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihaî kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı ... yönünden hüküm altına alınan ecrimisil bedeli Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, işbu davacının payına düşen ecrimisil bedeli yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacı ...'in payına düşen tazminat bedeli yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 450 ada 11 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir .

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; husumetin Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde olduğunu, davanın müvekkili kurum bakımından reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın ecrimisil talebinin kabul gördüğünü ancak dava konusu arsadan nasıl gelir elde edeceği hususu araştırılmadan bedele karar verilmesinin hatalı olduğunu, istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza 1983 yılı sonrası yol yapılması suretiyle fiilen el atıldığını ve emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmediği; ancak kaldırma kararı sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal taşınmaz olarak alınan Gölcük ilçesi, ... Mahallesi 53 ada 102 parsel sayılı taşınmazın yola terkli imar parseli olması nedeniyle, emsal karşılaştırması neticesi bulunan değerden taşınmazın yola terk oranı olan %8 oranında kesinti yapılarak düzenleme ortaklık payı dengelemesi yapıldığı, dava konusu taşınmaz kadastro parseli, emsal alınan taşınmazın ise 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 15 inci ve 16 ncı maddelerine göre yola terk ve ifraz sonucu oluşmuş imar parseli olduğu, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan düzenleme ortaklık payı oranının araştırılarak tespit edilecek oranda dava konusu taşınmazdan düzenleme ortaklık payı düşülmesi gerektiği halde, yazılı şekilde emsal taşınmazın yola terk oranı üzerinden indirim yapılmak suretiyle yetersiz araştırma ve eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru olmadığı, emsal ... Mahallesi 43 ada 36 parsel sayılı taşınmazın getirtilen bilgilerine göre, dava konusu taşınmaza emsal alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı görülmekle, Dairece bu emsalin değerlendirilmesine karar verilmiş ve bu emsale göre bulunan metrekare bedeli adil ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla Dairece 25.04.2019 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınması gerektiği, ecrimisil talebi bakımından ise; mahkemenin hükme esas aldığı 29.11.2021 havale tarihli raporda emsal kira sözleşmesi esas alınarak ecrimisil bedelinin tespit edilmiş olmakla, ecrimisil yönünden 29.11.2021 tarihli rapor hükme esas alınması gerektiği anlaşılmış; ancak mahkemece verilen ilk karar yalnız davalı idare tarafından istinaf aşamasına taşınmış olup, ilk kararda hükmedilen ecrimisil bedeli davacılar yönünden kesinleşmiş olup, bu husus idare bakımından kazanılmış hak doğurduğu dikkate alınarak ve davalı idare husumet itirazı yönünden de Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin Encümen Meclisi kararına göre yol genişlikleri 14,50 m üzerinde olan imar yollarının 5216 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin (g) bendi gereğince büyükşehir belediyesi sorumluluğunda yer almasına karar verildiğinden, 15.10.2021 tarihli fen bilirkişisi raporuna göre dava konusu yolun 5 ve 7 metrelik imar yollarında kalması nedeniyle sorumluluğun Gölcük Belediye Başkanlığında olduğu anlaşılmış olup, davalının husumete yönelik itirazları yerinde görülmemiş, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekcesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas. 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayriımenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi."

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas. 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulu yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulüniin bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın ınevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kantınu'nun 66 ıncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...’' karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak m² birim bedelinin belirlenmesinde, aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalar da dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

a) Davalı idare Vekilinin Davacı ...'in Ecrimisil Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin davacı ...'in payına düşen ecrimisil bedeli yönünden miktar itibarıyla REDDİNE,

b) Davalı idare Vekilinin Davacı ...'in Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.