Logo

5. Hukuk Dairesi2023/1894 E. 2023/11416 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, gelir metodu ile belirlenen bedelden sonra uygulanacak objektif değer artış oranının ve yasal faizin belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın konumu, niteliği, emsal dosyalar ve bilirkişi raporu gözetilerek %100 objektif değer artışı uygulanması ve Anayasa Mahkemesi kararı öncesinde dava açıldığı için yasal faiz uygulanmasının doğru olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1458 Esas, 2022/2282 Karar

KARAR : Esastan ret/ Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/276 Esas, 2021/221 Karar

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın ... Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.11.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... gelmiş, davacı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kastamonu ili, ... ilçesi, Taşlık köyü 169 ada 17 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın ... Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddini, olmadığı taktirde Kastamonu İdare Mahkemesinin 2021/95 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, taşınmazın gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; münavebenin hatalı olduğunu, kapitalizasyon faizinin düşük alındığını, objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, fazla bedel tespit edildiğini, davanın dört aydan uzun sürmesi davacı idareden kaynaklanmadığından idare aleyhine faiz işletilmesinin ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamulaştırma protokolünün yok hükmünde olduğunu, dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğunu, net gelir metoduna göre değerlendirme yapılmasına ilişkin ise satış fiyatlarının düşük, giderlerin yüksek alındığını, kapitalizasyon faizi oranının yüksek alındığını, objektif değer artışı oranının düşük olduğunu, bedelin az tespit edildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içeresinde mevcut belge ve bilgilere göre, dava konusu taşınmazın, 1/1000 ölçekli imar planı içinde bulunmamakla birlikte belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde olduğu ancak fiilen meskun alanda bulunmadığı ve belediye hizmetlerinden yararlanmadığı anlaşıldığından arazi niteliğinde olduğunun kabulü ile Dairemizce dosya kapsamına getirilen İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri de dikkate alındığında taşınmaza net gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmediği gibi davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olduğu, ne var ki Dairenin ve Yargıtay denetiminden geçen dava dosyaları ile dosya kapsamına alınan resmi tarım verileri nazara alındığında buğday samanın dekar başına ortalama veriminin 275 kg, buğday ürününün ortalama kg satış fiyatının 1,50 TL olarak, patates ürününün kg satış fiyatının 2,25 TL olarak, buğday ve patates ürünlerinde giderlerin resmî tarım verilerine uygun alınması ve dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda yazılı özellikleri ve parsel sorgulama uygulamasından gözlenen konumu, imar planlı alanlara olan mesafesi ile aynı güzergahta aynı kamulaştırma kapsamında Dairenin ve Yargıtay denetiminden geçen dava dosyalarında uygulanan objektif değer artış oranı da dikkate alınarak objektif değer artış oranının % 100 olması gerektiği kabulü ile bilirkişi kurulundan alınan ek rapor sonucu tespit edilen kamulaştırma fark bedeli davacı idare tarafından ilgili bankaya davalı adına bloke edildiğine dair makbuzun ibraz edildiği ve buna göre bankaya yatırtılan fark bedele Dairenin iş bu karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması ve derhâl davalıya ödenmesi gerektiği anlaşıldığından, davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere,Belediye Başkanlığının cevabi yazılarına, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın belirtilen özellikleri dikkate alındığında arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak; dava konusu taşınmazın konumu, yola ve yerleşim yerine mesafesi nazara alındığında hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen çıplak birim değerine % 100 oranında objektif değer artışı uygulanmak suretiyle aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza yakın ve Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda belirlenen metrekare birim fiyatlarıyla uyumlu olarak değer biçilerek adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3. 01.08.2023 tarihli ve 32266 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/83 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kanun’un 24.04.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle değiştirilen 10 uncu maddesine 11.04.2013 tarihli 6459 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesiyle eklenen dokuzuncu fıkrası iptal edilmiştir. Ne var ki, dava 01.08.2023 tarihinden önce açılmıştır. Anayasa’nın 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan; “İptal kararları geriye yürümez.” hükmü ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun; “Her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesini içeren 28.11.1956 tarihli ve 15/15 sayılı kararı ile; “Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî duruma göre karara bağlanır.” genel hukukî prensibini hâvi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.05.2017 tarihli ve 2017/3-990 Esas, 2017/954 Karar sayılı kararları nazara alındığında fark kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi doğrudur.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.